ŞİİR................. EY İSTANBUL
Bir yanda sessiz duâ, bir yanda şuh kahkaha,
Bir yanda kula kulluk, bir yanda da Allaha,
Sanmam koca dünyada, eşin bulunsun daha,
Ey İstanbul, İstanbul, senin iki yüzün var.
Bir yüzün güler iken, diğerinde hüzün var.
Örf, anane, gelenek yerle bir ahâlide,
Padişah, mezarında ürperir Lâleli’de,
Hayal tâcirlerine rağbet Bâb-ı Âli’de,
Bu gidiş hayra değil, kalbine taze kan bul.
Karanlığa yüz çevir güneşe dön İstanbul!
Ne yazık ki, satılır olmuş insan maddeye,
Koyun kasapta satılık, kadın düşmüş caddeye,
Nasıl gelmez İstanbul, hırstan çatlar maddeye,
Rüzgâr batıdan esmiş, Fatih’in rûhu kayıp.
Ey İstanbul İstanbul, sana yeter bu ayıp.
Ey zaman!.. Durma hemen geç, saniye saniye,
Teknik ilerlerken mânâda çöküş niye?
Çağırırken îmâna, Fatih, Süleymaniye!
Çevir yüzünü çevir, pisten, kirden, çamurdan.
Kıbleye dön İstanbul, feyz al ilâhi nurdan.
Kadıköy’de günahlar sarılır kalın sise,
Çan çalarken Taksim’in göbeğinde kilise,
Ayasofya susuyor bu ne garip iş ise,
İsyanın yeri yoktur, Eyüp sabra çağırır.
Meşhur Zincirlikuyu gel der kabre çağırır!
Ahmet Mahir Pekşen
DÜNKÜ CEVAP: 179 X 94 =16826
19835 + 835 = 20670 NOT: Başka çözümleri de vardır.
Erkek: Eyüp - Kız: Şirin - Yemek: Tarhana çorbası, Kabak dolması, Börek.