Untitled Document

MEN­KI­BE...................... İŞE GÖ­RE AŞ

Bir akşam Habib-i Acemi hazretleri eve gelince, hanımı evde yiyecek birşey olmadığını bildirerek biraz yiyecek istedi. Fakat bir cevap alamadı. Sabahleyin Fırat kenarındaki kulübesine giderek ibâdetle meşgul oldu. Akşam eve gelince hanımı tekrar isteyince, buyurdu ki:
“Öyle bir kişinin işini işlerim ki, gayet cömerttir. O’nun kereminden utandım birşey isteyemedim. Bana on gün sabret! On günlük birden vereyim.”
Ertesi günü tekrar kulübeye giderek ibâdetine devam etti. Böylece on gün doldu. Öğle namazında bu akşam hanıma, ne söyleyeyim, diye kalbinden geçti.
O gün Habib-i Acemi hazretlerinin evine beyaz elbiseli kimseler gelip, yağ, bal, yüzülmüş koyun, çeşitli yiyecekler getirip hanımına; “Bunları erinizin işini işlediği kimse gönderdi. Eve gelince kendisine işini artırırsa aşının artacağını söyle!” dediler.
Akşam üzeri Habib-i Acemi hazretleri üzgün bir şekilde evine geldi, Hanımı güleryüzle karşıladı:
“Senin işini yaptığın kimse çok iyiymiş.’’ deyip getirilen şeyleri ve dedikleri sözü nakletti. Bunun üzerine kendini tamamen Hak teâlâya verdi. İbâdetlerini daha çok artırdı.

TARİH.................................     BİLİYOR MUSUNUZ

1621 yılının 24 Ocak gününden başlayarak, 8 Şubata kadar, İstanbul’da aralıksız kar yağdı. Her yer karlarla kaplandı. Bir semtten başka bir semte gitmek, hemen hemen imkânsız hâle geldi. Bu yüzden Haliç de dondu. Boğaz’da ise, ortadaki küçük bir nehir genişliğindeki yer hariç, her taraf buz kütleleri ile kaplandı.
9 Şubat günü ise, hava daha da soğudu. Bu defa da Boğaz’ın her yeri dondu.
Devrin yazarlarından Tuği şöyle yazdı: Hicri 1030’da (Milâdî 1621 senesinde) Boğaziçi dondu. Üsküdar ve Beşiktaş arası kara gibi olup, üzerinden adamlar karşıya geçti.”



Erkek: Musa - Kız: Gamze - Yemek: Ezogelin çorbası, Balık tava, Salata, Helva. 



Featured Image 01