Untitled Document

MENKIBE - HABEŞ İMPARATORU (2)

- Ey Hükümdar, biz, câhil bir kavim idik. Putlara tapar, ölü eti yerdik. Kumar oynar, akrabamızla ilgilenmezdik. Güçlü zayıfı ezerdi, komşu hakkı nedir bilmezdik. Yüce Allah bize kendimizden, soyunu, asaletini, doğruluğunu, iffetini, nezaketini, nezâhetini bildiğimiz emin bir Resul gönderdi. O bizi, Allahın varlığına birliğine inanmaya ve yalnız O’na ibâdet etmeye davet etti. Doğru söylemeyi, emaneti sahibine vermeyi, akrabayı gözetmeyi, komşularımızla iyi geçinmeyi, kan dökmekten vazgeçmeyi emretti. Bizi yüz kızartıcı söz ve işlerden, yalan söylemekten, yetim malı yemekten, iffetli kadınlara dil uzatmaktan men etti. Bize namazı, zekâtı, orucu öğretti. Ona inandık, kendisini tasdik ettik. Fakat kavmimiz üzerimize geldi. Bizi yüce Allaha ibâdetten vazgeçirerek putlara taptırmaya uğraştılar, türlü eziyetler yaptılar. Zulüm ve tazyik altında ezildik. İşkenceler dayanılmaz bir hâl alınca ülkenize sığındık, sizi tercih ettik.

- Kur’ân-ı kerîmden bir bölüm okuyabilir misiniz?
Ca’fer-i Tayyar hazretleri Meryem Suresini okumaya başlar. Necaşi ağlayarak dinler.

Kur’ân-ı kerîm bitince yerden bir çöp alıp der ki:

- Vallahi sizin Peygamberinize nazil olanlarla, Hazret-i İsa’ya inenler arasında şu kadarcık fark yok!
Sonra elçilere dönüp kararını açıklar.
- Gidebilirsiniz! Onları size iâde etmeyeceğim!

Mekke müşriklerinin getirdiği hediyeleri de geri çevirir.

Müminler Habesiştan’da huzur ve emniyet içinde yaşar. Başta Necâşî olmak üzere birçok nasiplinin iman etmesine vesile olurlar.

Hicret’in 9. yılında, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) vahiy yoluyla Necaşi’nin vefâtını öğrenir ve gıyabında cenaze namazı kıldırırlar.

M.ehmed Said Arvas TÜRKİYE GAZETESİ 04.08.2012



Erkek : Nezih - Kız : Nezihe  - Yemek : Yayla çorbası, Barbunya pilaki, Lokma tatlısı

Featured Image 01