MANZUM MENKIBE - ÇIKARILAN OK
Namaza durduğunda, Allah arslanı Ali, |
Hiç haberi olmazdı, kıyâmet kopsa dahî. |
Ve hattâ bir savaşta, ayağından birine, |
Karşıdan bir ok gelip, saplandı kemiğine. |
Çağırdılar cerrahı, O bakıp gördü hâli, |
Dedi: (Bayıtmam lâzım, önce size yâ Ali! |
Zîrâ çok fazla girmiş, bu ok kemiğinize, |
Bayıltmadan çekersem, çok elem verir size.) |
Buyurdu ki: (Ey cerrah, lüzumsuz bu bayıltman, |
Bir miktar bekleyiniz, okunur şimdi ezân. |
Namaza duracağım, zîrâ vakit olunca, |
Çekip çıkarırsınız, ben namaza durunca.) |
Abdestini alarak, derhâl Ali mürtezâ, |
Tekbir alıp, huşûyla, durdu hemen namaza. |
Cerrah ise almıştı, zâten tâlimatını, |
Neşterle yardı hemen, mübârek ayağını. |
Oku kemik içinden, çekip çıkardı hemen, |
Ve sardı yarasını, henüz selâm vermeden. |
Namazını bitirip, sûal etti cerraha: |
(Ne oldu, yoksa oku, çıkaramadın mı daha?) |
Cerrah arz eyledi ki: (Çıkarıldı efendim.) |
Buyurdu ki: (Zerre kadar, biracı hissetmedim.) |
FIKRA - KURNAZ VE TEMBELLER
Arkadaş, bu pazar maça mı gidelim, denize mi gidelim, yoksa ders mi çalışalım?
Bunun kolayı var arkadaş. Yazı-tura atarız. Yazı gelirse maça, tura gelirse denize, yok eğer para dikine durursa ders çalışırız.
Erkek : Hüsameddin - Kız : İffet - Yemek : Tavuk Suyu Çorbası, Tavuk, Bulgur pilavı, Salata