Untitled Document

GÜNÜN TARİHİ................ MİTHAT PAŞA

Tanzimat Devri Osmanlı sadrâzamlarındandır. 1822'de İstanbul'da doğup, Tâif’te 7 veya 8 Mayıs 1884’de öldürüldü.
Dîvân-ı Hümâyûn kaleminde vazîfeye başladı. Paris, Londra ve Viyana’ya gitti. Avrupalıların Osmanlıları yıkmak için ürettikleri fikirlerin etkisinde kaldı. Yurda dönüşünde Niş, Tuna, Bağdat, Edirne, vâliliklerine tâyin edildi. 31 Temmuz 1872'de sadrâzam oldu. Uygunsuz davranışları ve yalanlarının ortaya çıkması üzerine 19 Şubat 1873’de sadrâzamlıktan azledildi.
Mithat Paşa; Rüşdî Paşa, Hüseyin Avni Paşa ve Hasan Hayrullah’la işbirliği yaparak Sultan Abdülazîz Hân’ı tahttan indirip V. Murâd Hân’ı tahta geçirdiler. Ancak Abdülazîz Hân’ın katledildiğini duyan Murâd Hân’ın aklî dengesi bozuldu. Tahttan indirilip yerine II. Abdülhamîd Hân geçti. 1876'da 2. defa Sadrâzam olan Mithat Paşa başkanlığında Vükelâ Heyeti’nce incelenen Kânûn-i Esâsî 23 Aralık 1876’da Kânûn-i Esâsî ve Meşrûtiyet îlân edildi.
Abdülhamîd Hân’ın muhâlefetine rağmen Mithat Paşa ve arkadaşlarının basîretsizlikleri yüzünden 24 Nisan 1877'de 93 Harbi diye bilinen Osmanlı-Rus Harbine girildi. “Âl-i Osmân” yerine “Âl-i Mithat”ın kurulabileceğini söyleyerek saltanata göz dikti. Bosna'da Türk bayrağında hilâlin yanına haç koydurttu. Pâdişaha karşı kaba hareketlerde bulunarak herkesin nefretini kazandı. Ziyâ Paşa ve Nâmık Kemâl gibi en yakın arkadaşlarını sürgüne gönderdi. 5 Şubat 1877'de sadâretten azledilerek Kânûn-i Esâsî'ye koymakta ısrar ettiği 113. maddeye istinâden yurtdışına çıkarıldı.
Mithat Paşa, Napoli, İspanya, Paris ve Londra'ya gitti. İngilizlerden çok iltifât gördü. Girit'te ikâmetine izin verildi. Sonra Suriye ve Aydın Vâliliğine getirildi. Bu sırada, Abdülazîz Hân’ın katliyle ilgili mahkemeye çağrılınca, İzmir'deki Fransız konsolosluğuna sığındı. Vâlilikten azledildi. İstanbul'a getirilerek 1881'de diğer zanlılarla muhâkeme edildi. Sultanın şehid edilmesinde rol oynadığı tesbit olunarak îdâma mahkum oldu. Pâdişah îdâm hükmünü sürgüne çevirdi. Tâif'e gönderildi. 3 yıl burada kaldı. İngilizler tarafından kaçırılacağını haber alan Hicaz Vâlisi Osman Nuri Paşa’nın emriyle 8 Mayıs 1884 gecesi bir asker tarafından boğularak öldürüldü.
26 Haziran 1951'de kemikleri Tâif'ten İstanbul'a getirilerek Hürriyet-i Ebediyye Tepesi’ne gömüldü.

 



Erkek: Abdullah - Kız: Aynur - Yemek: Pirinç çorbası, Türlü, Peynirli börek, Hoşaf.

Featured Image 01