HATIRA.................... YUNANİSTAN GEZİSİ

... Dedeağaç’tan Gümülcine’ye doğru yol alırken solumuzda sürekli tertemiz sahil şeridi ve onunla yarışan zeytin ağaçları... Öğle namazını Bekirler Köyü’nün câmisinde kılıyoruz. Câmi inanılmaz derecede temiz. Zaten Batı Trakya Türk’ü çok temiz. Müslüman Türk kadınları, güzelim başörtüleri ve hürmet uyandıran kıyafetleri ile yıldızlardan kopmuş nûr gibiler. Burada sokaklar, câmiler, üstler-başlar, köyler, kasabalar herşey temiz... Meriç’in diğer yakasının bu kadar temiz olduğu herhâlde iddia edilemez. Örtünün, kadını ne kadar güzelleştirdiğini Batı Trakya’da olanca hakikatiyle görmek mümkün. Bir tarafta o yıldızlardan nûr parçaları, diğer tarafta vücudunda nerede ise mahrem nokta bırakmayarak alabildiğine açılmış kadınlar...
Tarihî çınarlar, beyaz minareler ve zamana nakşedilmiş mezar taşları mülkün tapusu. Yunan isyanı sonucu ilk defa Atina’yı aldıklarında Osmanlıyı hatırlattığı için, “Türk Ağacı” diyerek çınarları kökünden kesmiş; “Türk Kuşu” diyerek de leylek yuvalarını bozup, onları şehirden uzaklaştırmışlar. Bir büyük milletin ağacına, kuşuna rahatsızlık veren insanlara aslında kızmamak lâzım...  
Rahim Er         TÜRKİYE GAZETESİ        01.09.1997    

YEMEK.................  FIRINDA BALIK

MALZEME: 1 kg kefal balığı, 3 adet soğan, 3 adet domates, 1 demet maydanoz, yarım su bardağı zeytinyağı, 2 kahve fincanı un, 2 adet limonun suyu, tuz, biber, tarçın ve dövülmüş karanfil.
YAPILIŞI: Balıklar temizlenip yıkanır. Halka halka doğranıp, kenarlı bir tepsiye dizilir. Bir kapta, rendelenmiş soğan, rendelenmiş domates parçaları, tuz, karabiber, tarçın, karanfil, haşlanmış maydanozlar  ve  zeytinyağı iyice karıştırılıp balıkların üzerine dökülür. Un, maydanozun haşlandığı su ile sulandırılıp yine balıkların üzerine dökülerek, tepsi fırına verilir. 15-20 dakika pişirilip fırından alınır. Üzerine limon suyu dökülüp, biraz tuz serpilerek, salata ile birlikte, sıcak sıcak servis yapılır.