Untitled Document

TARİH.............................. OR­HUN KİTABELERİ (1)

Danimarkalı bilgin Thomsen’in 25 Kasım 1893’te, Göktürk (Orhun) yazıtlarını çözerek okuması ile Türk tarih ve düşüncesine geniş ufuklar açılmıştır.
Türk Dil ve edebiyatının çok önemli belgesi olan Göktürk (Köktürk) kitabeleri, Doğu’da Çin sınırında yaşamış Türkler’in önemli eseridir. Bunlar Orhun ırmağının eski yatağı yakınlarında Koço-Çaydam adlı göl civarında dikilmiş abideler üzerindeki kitabelerdir.
Bir kilometrekarelik alan üzerindeki bu abideler , bugün Moğolistan topraklarındadır. Göktürk alfabesi ile yazılı bulunan ilk abideler 6. yüzyıl Yenisey Kırgızları’na aittir. 8. yüzyıl Orhun Abi-deleri’nde ise bu alfabe geliştirilmiş, dil ise edebî güzelliğe ulaşmıştır. Sayıları fazlaca olan bu yazılı taşların en önemlileri; Vezir Bilge Tonyukuk adında 720 yılında, kendisi tarafından yazdırılmış Tonyukuk Abi-desi ile 731’de ölen Kül Tigin ve 734’te ölen Bilge Kağan Abidesi olmak üzere üç tanedir.
Bu âbidelerin varlığından ilk defa 13. yüzyıl İlhanlılar devri tarihçisi Cüveyni (1226-1282) Tarih-i Cihân-Kûşâ’sında söz etmiştir. Türk tarihinin ilk yazılı vesikaları olan bu taşlar, tarih ve edebiyatımız yönünden büyük değer taşımaktadır.
Bu kitabelerin, anlattığı olaylar bakımından en dolgunu ve üslupça en güzeli İlteriş Kutluk Kağan oğlu hükümdar Bilge Kağan’ın, kardeşi Kül Tigin adına, saygı ve sevgiyle diktirip yazdırmış olduğu Kül Tigin Abidesi’dir. Bu abide ayrıca hükümdar Bilge Kağan ağzıyle Türk halkına seslenen eşsiz bir hitabet örneğidir.
Bu kitabeyi çok gelişmiş, zengin kelimeli bol mecazlı edebî bir hitabet örneği olarak yazan Şehzâde (Tigin) kitabenin güney-batı yüzünü şu sözlerle bitirmektedir:
“Bilge... Kitabesini ben Yolluğ Tigin yazdım. Bunca binayı, resim ve heykelleri, süslemeleri... Hakanın yeğeni Yolluğ Tigin (olarak) ben, 1 ay ve 4 gün oturup yazdım, süsledim.”     (Devamı yarın)

 



Erkek: Cevat - Kız: Nezaket - Yemek: Pirinç çorbası, Etli patates, Tulumba tatlısı.



Featured Image 01