Untitled Document

MENKIBE.......................... HALLAC-I MANSUR

Hallâc-ı Mansur hazretlerinin asıl adı Hüseyin bin Mansur'dur. 306 (m. 918)’de şehîd edildi.
Kalbi, Hak teâlânın aşkıyla yanar, şiddetli mücâhede ve riyâzet yapardı. Nefsinin istediğini yapmaz, istemediklerini yapardı. Her gün 1000 rekât namaz kılardı. Bu âdetini, hiç bozmamıştı. Yalnız, öldüğü gece, beşyüz rekât kılabilmiştir.
● ● ●
Hallâc-ı Mansur hazretleri bir gün 400 kişi ile hac yoluna çıktı. Bir miktar yol gittiler. Sonra çok acıktılar.
Bu zata arz edip dediler ki: “Efendim, şu anda kelle kebabı olsaydı ne güzel yerdik.” Hemen bir elini arkasına uzattı. Ve taze pişmiş 2 pide ile 1 kelle kebabı alıp o şahsa verdi. Sonra bir daha uzandı. 2 pide 1 kelle kebabı daha alıp ikinciye, üçüncüye, dördüncüye, sıra ile 400 kişiye ikram etti...
● ● ●
Hallâc-ı Mansur büyük velîlerdendir. Sekr hâlindeyken ağzından “enelhak” kelimesi çıktı bir gün.
Bu söz, görünüşte; “Ben Hakkım” mânâsına geliyorsa da, onun bundan murâdı bu değildi. “Ben yokum, Allah var.” demek istemişti. Zîra sekr hâlindeydi. Yâni şuuru yerinde değildi. O devrin âlimleri, onun bu sözünü, dînî yönden “küfür” sayıp hapsettiler. O hapisteyken, bâzı sevdikleri kendisine; “Sabır nedir efendim?” diye sordular.
Büyük zat ayaklarını bağlayan kalın zincirleri işaret ederek; “Sabır şudur ki, şu kalın zincire baksam açılırlar.” buyurdu. Ve o zincire bir nazar etti. O anda, kalın zincir koptu. O kimse çok şaşırdı!
Bu defa, içinde olduğu odanın duvarına, bir baktı. O bakışla kayboldu duvar. O anda Dicle'nin kenarında buldular kendilerini. Adamcağız; “Neler oluyor?” diye düşünürken, yine zindanda olduklarını fark etti.
Büyük zat ona bakıp; “İşte, sabır budur.” buyurdu. Yâni o kişiye; “Bütün bunlara rağmen sabredip, hapishâneden çıkmıyorum.” demek istedi...
Abdüllatif Uyan            TÜRKİYE GAZETESİ          8/12.01.2019

 



Erkek: İlhami - Kız: Hediye - Yemek: Pirinç çorbası, Fırında balık, Salata, Helva.



Featured Image 01