Iğdır Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Önder Yıldız şöyle anlattı:

İngiliz Kalp Sağlığı Vakfı (BHF)’nın cips tüketimini azaltmak için; “Cips yemek yağ içmekten farksızdır.” sloganıyla bir kampanya başlattı. Ayrıca TÜBİTAK taramasında; “Türkiye’de 50 ürün içerisinde en yüksek oranda kanserojen madde bulunan gıda cips.” olduğu anlaşıldı. Kaloriden başka besleyici bir yönü de yok.

Toplumsal olarak ayran ve süt gibi öz ve oldukça faydalı değerlerimizi kaybetmekteyiz. Bunun yerine zararları sabit olan kola gibi gazlı içeceklerin sofralarımızda yer aldığı görülüyor. Amerikan Tabipler Birliği, kolalı içecek alışkanlığının kemik kırıkları sıklığını 3 kat artırdığını ve bütün hastalıklara davetiye çıkaran şişmanlık ile kola tüketimi arasında önemli bir bağlantının söz konusu olduğunu bildirdi. Şuna inanıyorum ki süt; köylü Mehmet efendinin ineğinin memesinden değil de, uluslararası bir firmanın fabrikasından çıkan (formülü gizli!) % 500 kârla satılan bir içecek olsaydı, şu an hepimiz süt içiyor olurduk. Bu acı ve ibret verici olsa da maalesef doğrudur.

MALZEME: 300 gram kıyma, 6/7 patlıcan, 1 fincan pirinç, 1 soğan, 2 domates, 5 kaşık sadeyağ, yarım kaşık salça, 1 küçük demet maydanoz, tuz ve karabiber.

YAPILIŞI: Patlıcanların tepeleri kesilir. Ortasından ikiye bölünür, içleri oyulur, tuzlu suya atılır. Kıyma, yıkanmış, ayıklanmış pirinç, rendelenmiş domates, çentilmiş soğan, tuz, karabiber ve su katılarak hepsi birlikte iyice karıştırılır. Altı düz bir tencerede salça, yağda hafifçe kavrulup üzerine dökülür. Patlıcanlar harç ile doldurulur. Tencereye dikey olarak istif edilir. Üzerlerine basmaya yakın su ilâve edilerek hafif ateşte pişirilir.