HİKÂYE - KENDİ İŞİ GİBİ ÇALIŞMAK
Yaşlı bir yapı ustasının emeklilik yaşı gelmişti. Patronuna, işinden ayrılmak, eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir ömür sürmek tasarısından söz etti. Aldığı ücreti elbette özleyecekti. Ne varki emekli olmaya ihtiyaç duyuyordu. Müteahhit, tecrübeli ustasının ayrılmasına üzüldü. Ondan, kendine bir iyilik olarak son bir ev daha yapmasını rica etti. Usta, kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!...
İşini bitirdiğinde, işveren evi gözden geçirmek için geldi ve dolaştı. Evden çıkarken ustaya dış kapının anahtarını uzatarak dedi ki: “Al bu ev senin olacak! Çalıştıklarına karşılık benden sana hediye!”
Usta şoka girdi. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar mıydı!..
GÜNÜN TARİHİ - KIBRIS'IN FETHİ
Kıbrıs Venediklilerin elinde bulunmaktaydı. Mısır’ın alınmasından sonra Memluklülere vergi veren Kıbrıs, Osmanlılara vergi vermeye başlamıştı. 1570 yılının Ekim ayında Kıbrıs’taki irili ufaklı bütün şehirler alınmış, Kıbrıs’ın başkenti durumundaki Lefkoşa, Osmanlıların eline geçmişti. Ancak Kıbrıs’ın en önemli şehirlerinden olan Magosa henüz alınamamıştı. Türk donanmasıyla, Vezir Lala Mustafa Paşa komutasındaki Türk Ordusu, 2 Temmuz 1570’de Kıbrıs’a çıkarak Magosa kalesini karadan ve denizden kuşatmaya başladı. Yaklaşık bir yıl süren kuşatmadan sonra Magosa da teslim olmak zorunda kaldı. (4 Ağustos 1571) Bundan sonra adaya Anadolu’dan giden Türkler yerleştirildi. 1878’e kadar da Türk idaresinde kaldı. Geçici olarak İngiltere’ye bırakılan Kıbrıs Adası’nda, 1959’da bağımsız bir devlet, 1974’ten sonra da adada iki ayrı devlet kuruldu.
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE