ŞİİR - GEÇER GÜNLERİMİZ
| Yapamadım, edemedim, |
| Falan yere gidemedim, |
| “Dedi” dedin, “Dedi” dedim, |
| Diye, geçer günlerimiz... |
| Yazacaktım, çizecektim, |
| Her tarafı gezecektim, |
| Düşmanımı ezecektim, |
| Diye, geçer günlerimiz... |
| Alamadım, veremedim, |
| Postu yere seremedim, |
| Muradıma eremedim, |
| Diye, geçer günlerimiz... |
| Biz geçmeden bu dünyadan, |
| Bu hayalden bu rüyâdan, |
| Senden-benden şundan-bundan, |
| Diye, geçer günlerimiz... |
| Serdengeçti durma söyle! |
| Biraz da sen gönlün eyle! |
| İşte şöyle, işte böyle, |
| Diye, geçti günlerimiz... |
| Osman Yüksel Serdengeçti |
GÜNÜN TARİHİ - ÂİŞE-İ SIDDÎKA
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” zevce-i mutahherası ve Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’ın kızıdır. Annesi, Ümm-i Rûman’dır. Hicretten önce Mekke’de doğup, hicrî 57 (mîlâdi 13 Temmuz 676)’de 65 yaşında Medine’de vefât etti. Bakî Kabristanı’ndadır.
Peygamber efendimiz, Hatîce-i Kübrâ’nın vefâtından bir yıl sonra nikâh etti. Nikâhı, Allahü teâlânın emri ile yapıldı. Aklı, zekâsı, iffeti ve takvası, şaşılacak kadar çok idi. Resûlullah tarafından çok sevilir ve çok övülürdü. Âyet-i kerîme ile methedilmiştir. Eshâb-ı kirâm, müşküllerini çözmek için kendisine müracaat ederdi. Hazret-i Âişe’nin fazîletini bildiren pek çok hadîs-i şerîf vardır.
FIKRA - MASRAF
Çocuk telaşla annesine seslenir:
- Anne! Anne! Koş, zil çalınca babam kapıyı açmıştı. Birden yere düştü. Elinde bir makbuz, yerde de kocaman bir paket var.
Anne umursamaz bir şekilde konuşur:
- Anladım, anladım. Sipariş verdiğim elbiseyi getirdiler herhâlde.
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE