Kötü yola düşen üzüme ne denir? Şarap.
Tem otoyoluna muz düşerse ne olur? Temmuz.
Terlemeyen adama ne denir? Noter.
Hangi düğme dikilmez? Elektrik düğmesi.
Hangi yıldız gece-gündüz görünür? Film yıldızı.
Yumurta kime dokunur? Yumurtaya dokunana.
En tatlı ay hangisidir? Balayı.
Çayla kahve arasında ne fark vardır? Çayda yüzülür, kahvede oturulur.
Hangi tarlada tarım yapılmaz? Mayın tarlasında.
Toplu iğne, dikiş iğnesine ne demiş? Amma da kafasızsın ha.
Paranın ne önemi var değil mi? Mühim olan miktarıdır.
Sınıfta kalmış, mühim değilmiş. Mühim olan okumakmış.
Çok fazla yardımsevermiş. Niçin? Hepsini kabul ettiği için.
Her şeyi söyleyin, emniyettesiniz dediler? Söyledik, emniyet’teyiz.
Ayakkabının kalleşi ne yaparmış? Ayağı arkadan vururmuş.
Eskiden ekmek aslanın ağzındaymış? Şimdi aslan da aç kalmış.
Zencinin koluna düşen karınca ne der? Eyvah yine karakola düştük.
İnek başı kuzeyi gösterirse, kuyruk nereyi gösterir? ..... Yeri.
Temel sigarayı 1 metre uzun olan ağızlığıyla içiyormuş. Niçin?
Çünkü doktor sigaradan uzak dur demiş.

MALZEME: 7-8 dolmalık ince kabak, 4 soğan, 2 domates, 5 diş sarmısak, 1 bardak zeytinyağı, 1 demet maydanoz, tuz, kırmızı biber.

YAPILIŞI: Soğanlar doğranır, zeytinyağının yarısı ile pembeleşinceye kadar kavrulur. İnce kıyılmış sarmısak ve maydanoz, tuz, kabuğu soyulmuş ve küçük parçalara bölünmüş domatesler eklenir. Hepsi birkaç dakika ateşte kavrulur. Evvelce üzeri kazınmış, parmak uzunluğunda parçalara bölünüp suya atılmış kabaklar, süzülür, kalan yağda beş dakika kadar ateşte kavrulur. Üzerine bir çay bardağı su ve tuz dökülür. Yumuşayıncaya kadar pişirilir. Önce hazırlanan harçla karıştırılır. Üzerine kırmızı biber serpilip pişirilir. Soğuk olarak servis yapılır.