Fustat, çadır anlamına gelir. Eshâb-ı kirâmdan, Amr bin As hazretleri İskenderiye’nin fethi için hazırlık yapmaya başlar. Bu sırada Nil nehri ile Mukaddam Dağı arasındaki sahaya çadırlardan bir ordugâh kurdurur. Hazırlıkları bitince, çadırların sökülmesi emredilir. Diğer çadırlar sökülür. Ancak kendi çadırının tavanına bir güvercinin yuva yapmış olduğunu haber verirler. Yuvadaki yavrular henüz uçma çağına gelmemişlerdir. Bunu gören Amr bin As hazretleri, adamlarına emir vererek der ki: “Bu güvercinler bizim yanımızı emniyetli bularak yavrulamış; bu yavrular uçmadan çadırı sökmeyelim!” İskenderiye fethedildikten sonra aynı yere dönen Amr bin As hazretleri, bu çadırın çevresine yenilerinin kurulmasını ve ordunun oraya yerleşmesini emreder. Günden güne gelişerek şehir hâline gelen bu mekâna Fustat adı verilir. Fustat; Mısır topraklarında; “Hayvan Sevgisiyle, Merhametiyle” kurulan ilk İslâm şehridir. Ve Hicret’in 4. asrında Kahire kuruluncaya kadar, Mısır ülkesini Müslümanlar buradan idare ettiler.

Timur Hân, tarihin en büyük cihangirlerindendir. 1336’da Keş kasabasında doğdu. İyi bir eğitim gören Timur Hân, 1370’te Mâverâünnehr’e tek başına hâkim oldu ve Semerkand’da tahta çıktı.

Çin’e ve Delhi’ye kadar bütün Asya’yı; Irak, Suriye ve İzmir’e kadar Anadolu’yu aldı. Çin’e sefere giderken 20 şubat 1405’te vefât etti. Kabri Semerkand’dadır. İlim sahibi, büyük bir hükümdardı. Pek çok medrese ve kütüphane yaptırdı.

Cemre, ilkbahara doğru, önce havada, sonra suda, nihayet toprakta 7’şer gün aralıklarla meydana gelen bir sıcaklık yükselişidir. Cemre yanmış kömür parçası, kor anlamına gelir.

Cemrelerin düşmesi Kasım Günleri’ne göre olur. I. Cemre, Kasım’ın 105’inde (20 Şubat’ta) havaya, II. Cemre 112’sinde (27 Şubat’ta) suya, III. Cemre, 119’unda (6 Mart’ta) toprağa düşer. Bugün Kasım’ın 105’i, yani I. Cemre’nin havaya düştüğü gündür. Cemreler, havaların ısınmaya başladığının ve kışın soğuk günlerini, arkada bırakmak üzere olduğumuzun müjdecisidir.