Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Ponza Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lütfullah Gündüz, gazetecilere yaptığı açıklamada dedi ki: “Dünya ponza rezervinin %45'ine sahip Türkiye, ponzayı farklı endüstriyel alanlarda değerlendirmesi hâlinde elde edilecek gelirle cari açığı dahi kapatabilir. Diş macunundan tarıma, savunma sanayiinden inşaat sektörüne kadar birçok sektörün hammaddesi olan ponza taşı 250'nin üzerinde ayrı sektörde değerlendiriliyor. En hassas kullanım yerlerinin başında ise, savunma sanayii geliyor. Seracılıkta ve çölleşmiş bölgelerde toprak yerine ponza kullanılıyor.”

Basın: 08.04.2012

MALZEME: 1 kilo rendelenmiş havuç, 500 gr şeker, 1 kg. rendelenmiş bisküvi, 2 limon suyu, 500 gr çekilmiş fındık.

YAPILIŞI: Havuç, bir tencerede pişinceye kadar kavrulur. Sonra üzerine şeker ilâve edilir. Suyunu verip çekinceye kadar, bir miktar daha kavrulur.

İçine rendelenmiş bisküvi de atılır. Ocağın altı söndürülüp karıştırılır. Soğumadan düz ve yassı bir tepsiye konur. Üze-rine çekilmiş fındık içi serpiştirilir. Soğuduktan sonra, kesilip parçalar hâlinde servis yapılır.

Birinci Cihan Harbi’nden yaralı ve yorgun çıkan Türkiye’nin toprakları düşman kuvvetlerince paylaşılmıştır. İşte bu günlerde 28 Mart 1920’de, Gaziantep’in yiğit evlâdı Şahin Bey, Antep’e girmek isteyen koskoca Fransız ordusuna karşı çok az sayıdaki arkadaşları ile, silaha sarılıp dövüşürken şehit düştüler. O gün düşman askeri ancak Şahin Beyin cenazesine basarak Antep’e girdi. Antep’in yakın tarihimize şan veren savunma destanı da o gün başladı. Nice yiğit harman oldu. Dağlar seda verdi; yer gök inledi.

Koca yıl süren çetin boğuşmadan sonra, Fransız askeri gayrı Antep’te duramazdı. Antep müdafaası sonunda, 25 Aralık 1921’de Kale’ye ay yıldızlı bayrak yeniden çekildi.

Ve çok sürmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Antep’e “Gazi” ünvanını veren kanun kabul edildi.