HATIRA - ESKİ YILLAR
Askerî liseye girdiğim 1938 senesine kadar mideme, pazar ekmeği (francala) girmedi. O devir insanı, tam kumaştan yapılmış bir takım elbise giyemezdi. Köylünün giydiği, çuval maddesinden mamul keçi kılı ile karışık, bir paçavra idi. Yama ve eklemelerden, insanımızın giydiği elbisenin neresi aslî kumaş, neresi yama bilinemezdi. Kazara bir ipliği çekseniz elbise yere düşerdi. O yüzden Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, köylülerin Kızılay’a girmesini yasaklamıştı. Nüfusumuz 10-15 milyon olmasına rağmen köyler, kasabalar, yokluk ve kıtlık içindeydi. Amele (işçi) yevmiyesi 30 kuruştu. Bu gelirle kim ne yapabilirdi ki? Her ne kadar şeker 25, zeytinyağı 22,5 kuruş idiyse de, bir insanın yaşayabilmesi için gerekli kazanç hiç mesabesindeydi. Bunun yanında ne şehirlerimizde ne köylerimizde elektrik, hava gazı, su, et, ekmek, buzdolabı, çamaşır makinesi, sinema, tv yoktu. Benim kazama gazete 3 günde bir gelirdi. Ege Bölgesi’nde; Muğla’da, Aydın’da, Manisa’da, Balıkesir’de lise yoktu.
Ahmet Buldanlı Muğla eski milletvekili
GÜNÜN TARİHİ - İKİNCİ KOSOVA ZAFERİ
Varna Meydan Savaşının üzerinden 4 yıl geçmişti. Sultan II.Murad Hân, 1448 yılı yaz mevsiminde, Arnavutluk seferinde idi. Burada, yeni bir Haçlı harekâtının başlamak üzere olduğunu haber aldı. Seferi yarıda bırakarak doğruca Sofya’ya gitti.
Yeni Haçlı ittifakına, Almanya, Macaristan ve Lehistan gibi büyük devletlerin yanı sıra, Ulah, Bohemya, Sicilya, Erdel, Çek, Boğdan, Slovak ve Sloven alayları da girmişti. Böylece 50-60 bin kişilik bir Haçlı ordusu meydana gelmişti. Osmanlıların mevcudu da aynıydı.
İki ordu, 16 Ekim 1448 günü, Kosova’da karşı karşıya geldiler. Murad Hân, savaş sorumluluğunun Haçlılara ait olacağını ispat için Haçlı orduları komutanı Yanoş’a 8 kişilik bir heyet göndererek barış antlaşması teklif etti. Fakat bu teklif mağrur Yanoş tarafından kabul edilmedi.
Çarpışmalar 17 Ekim 1448 sabahı başladı ve hafif saldırılarla vakit geçirildi. Öğleden sonra, ordusunu 38 kola ayıran Yanoş, genel taarruza kalkıştı, fakat sonuç alamadı. Gece, Türk ordugâhına düzenlenmek istenen baskın ise kolayca püskürtüldü. Ertesi sabah düşmanın sağ ve sol kanatları yeni bir taarruza giriştiler. Osmanlı kanatları ise, sanki karşı koyamıyormuş gibi gerilemeye başladı. Haçlılar bir anda zafer havasına girmişlerdi. Olanca güçleriyle bu defa merkeze yüklendiler. Boğaz boğaza çarpışmalar sürerken Sultan II. Murad Hân, merkez kuvvetlerinin de geri çekilmesi emrini verdi. Ancak bütün bunlar savaş plânının parçalarıydı. Haçlılar içeri girdikçe sağ ve sol kanatlarımız ileriye kayıp kapanıyor, düşmanı çembere sokuyorlardı. Sonra imha taarruzu başladı. Düşman panik içindeydi. Şaşkınlıktan zaman zaman birbirlerine giriyorlardı. Ünlü akıncı kumandanlarından Turahan Bey ise, kaçış yollarını kesmişti. Akşama doğru savaşın kaybedildiğini anlayan Hunyadi Yanoş, topçu birliklerine ve Alman alaylarına emir vererek, Osmanlı merkezine girmelerini söyledi. Fakat, bu davranış göstermelikti. Çünkü Haçlı kumandanları emri yerine getirmeye çalışırken gece karanlığından yararlanan Yanoş, muharebe alanından kaçmayı başarmıştı.
19 Ekim sabahı Haçlı ordugâhında sıkışıp kalan ve arabalar ile toplardan barikat kuran düşman kalıntıları da temizlendi.
Böylece, 2.5 gün süren, II. Kosova Savaşı, Türklerin zaferiyle sonuçlanmış ve düşman 17 bin ölü vermişti.
ZEKÂ BULMACASI - EŞİTLİK
Yukarıya çizilmiş olan şekildeki harfler yerine, 1'den 9'a kadar rakamları yazarak şu eşitlikleri sağlayabilecek misiniz? ekch = fkbı = abcd = efdh = eaıh
(Cevabı yarın)
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE