Türkiye’de son aylarda bir bal furyasıdır gidiyor. Fakat uzmanların uyarısı çok çarpıcı. Sahtekârlar hiç arı olmadan bile bal üretmeye başladı. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Seyrani Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sibel Silici özetle şunları söyledi: “Bal üretiminde hileli yöntemler kullanıyorlar, glikozdan şurup şeklinde hazırladıkları ürüne polen veya renklendirici katıyorlar, hiç arı olmadan bal yapıyorlar. Bal tatlandırıcı yahut renklendirici gibi herhangi bir ek maddenin kullanılmadığı tek doğal üründür. Balın bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri bulunur. Arı ürünlerinin tedavi amacıyla kullanılması apiterapi olarak adlandırılıyor. Biz de ancak laboratuvar çalışmasında bunu tespit edebiliyoruz. Sahte bal, daha çok ticari glikoz ve nişasta kullanılarak üretilen baldır. Buna bal demek bile yanlış olur. Sahte ürünlerle ilgili denetimler yapılıyor ancak yeterli olmuyor. Sahtecilik metotlarını araştırmaktan usandık ama onlar yeni yeni sahtecilik metotları bulmaktan usanmadılar. Bal üretiminde hileli yöntemler kullanıyorlar. Bazen öyle örnekler geliyor ki, gözle ayırt etmek mümkün değil. Ancak laboratuvar analizinde ortaya çıkabiliyor. Etiketli ve garanti bantlı ürünleri tercih edin...”

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz da bal üreticilerinin hakkını korumanın yanı sıra, insanların gerçek bal tüketmesi için çaba gösterdiklerini ifade etti. “Aslında balın sahtesi olmaz. İnsanlar sahte yöntemlerle ürettikleri ürünü bal diye satıyor. Tercih edilen ürün ambalajında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın izni, etiketi, garanti bandı ve ürünün özellikleri yazılı olmalıdır. Üretici firmaya ait her türlü bilgi bulunmalıdır ki şikâyet durumunda ürünün nerede üretildiği belli olsun.” dedi.

Basın: 23.02.2012

13 Eylül 1921’de Sakarya Meydan Savaşı’nı kazanmıştık. 22 Ağustos’ta Polatlı yakınlarında Sakarya nehri civarında başlayan ve 22 gün, 22 gece süren bu meydan savaşında, Türk köylüsü, kadını ve erkeğiyle, kahramanca çarpışmış ve Anadolu’nun içlerine kadar ilerleyen Yunan kuvvetlerini tam bir bozguna uğratmıştır. Savaşa katılan Türk kuvvetlerinin toplamı 88 000, Yunan kuvvetlerininki ise 120 000 kişi idi. Yunanlıların bu savaştaki insan kaybı 40 000, Türklerin ise 20 000 kadar oldu.