Yavuz Sultan Selim Hân, Mısır’ı fethedip, Osmanlı topraklarına katınca, halîfe El- Mustansır’ın muhafazasında bulunan Mukaddes emanetleri teslim alarak İstanbul’a gönderdi. Böylelikle hilâfet işareti sayılan mukaddes emanetler, Osmanlılara devredildi. Daha sonra diğer İslâm beldelerinden getirilen emanetlerle birlikte Topkapı Sarayı’ndaki Hırka-i Saadet Dairesi’ne kondu. Bunların saklanması ve bakımları özel usûle bağlandı.

Topkapı Sarayı’nda bulunan Hırka-i Saadet Dairesi Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmıştır. 400 yılda toplanan dünyanın en büyük kutsal eşya koleksiyonunu barındırıyor. Hırka-i Saadet Dairesi’ndeki Mukaddes Emanetler 605 tanedir. İçinde; Peygamber efendimize, halifelere, eshâb-ı kirâma ve diğer din büyüklerine ait kılıçlar, kullandıkları eşyalar, dinî kitap ve yazı levhaları, Kâbe eşyaları, Kâbe’nin eski kapısı, kilit ve anahtarları vardır. Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet Dairesi’nde korunan bu eşyalar aynı zamanda sergilenmektedir ve ziyarete açıktır.

Hırka-i Saadet, Mukaddes emanetlerin en önemlisidir. Sultan Abdülaziz Hânın yaptırdığı bir sandık içinde kıymetli kumaşlardan yapılmış bohçalarla sarılı altın çekmecede saklanmaktadır.

Ali, ağzına kadar suyla dolu olan bir şişedeki suyun yarısını elde etmek istiyor. Bunun için aynı şişeden boş bir tane alı-yor ve şişelerdeki su yükseklikleri eşit olana kadar dolu şişeden diğerine su aktarıyor. Suyun yarısını elde etmek için yaptığı üç farklı deneme yanda gösterilmiştir.

Ali, hangi denemelerinde şişedeki suyun yarısını elde etmiştir? (Cevabı yarın)