GÜNÜN TARİHİ - İSTANBUL'UN FETHİ

İstanbul'un fethi, 6 Nisan - 29 Mayıs arasında 53 gün süren muhasaradan sonra gerçekleşti. Fâtih Sultan Mehmed Hân otağını, Topkapı-Maltepe'de kurdu. Topkapı-Edirnekapı arasındaki merkez cephesini bizzat idare etti. 300.000 asker ve 20 parça donanmadan müteşekkil ordunun, yeri ve göğü sarsan tekbir ve tehlil sesleri arasında, Sultan, Topkapı'dan şehre girdi.

Bu fetih, Türk ve cihan tarihi bakımından çok önemlidir. Donanmayı, Beşiktaş’tan Haliç’e indirmesi ve Kasımpaşa'dan başlayarak boş fıçılar üzerinde kalaslar bağlatıp, Kasımpaşa-Ayvansaray arasında 5,5 m eninde köprü teşkil ettirmesi, onun askerî ve teknik dehâsının mahsûlüdür.

Fatih, çok cesur ve çok zekî olduğu kadar, çok mükemmel yetişmiş bir hükümdardır. Yunan, Latin, İtalyan, Fransız, Arap, Fars ve İbrani dillerini de çok iyi biliyordu. Avrupa ilim ve tekniğini çok iyi takip ediyordu. İyi bir eğitim görerek zamanın bütün ilimlerini öğrendi. Astronomi, matematik, askerlik, tarih, coğrafya bilgisi çoktu. Kelâm ve matematikte devrinin otoritelerindendi. Avnî mahlasıyla şiirler de yazdı.

Fatih Sultan Mehmed Hân, İstanbul’u fetheder,
Açılır akabinde, bütün hapishaneler.

Bir hücrede üç kişi, zincirlere bağlanmış,
Sorup öğrenilir ki, her üçü de papazmış,

Bu durum, padişaha, hemen haber verilir,
Padişahın emriyle, huzura getirilir.

Sual eder padişah: (Ne idi şuçlarınız?)
Papazlardan birisi, der: ( Ey padişahımız!

Konstantin’in emriyle, gezdik memleketleri,
Gördük ki adalet yok, zulüm sarmış her yeri.

Gelip haber verdik ki, “Geçilmiyor zulümden,
Böyle devam ederse, bu mülk gider elinden.”

Konstantin kızdı bize, bağladı elimizi,
Sonra hapishaneye, gönderdi hepimizi.

Bu sebeple on yıldır, bu hapishanedeyiz,
Ve lâkin çok sürmedi , çıktı dediklerimiz.)

Padişah buyurdu ki: (Gidin gezin şimdi de,
Var mı adaletsizlik, bizim ülkemizde de?)

Papazlar şehir şehir, her tarafı gezerler,
Hiçbir adaletsizlik, bir zulüm göremezler.