Yaz aylarının gelmesiyle tüketimi artan gazlı içecekler vücutta pek çok tahribat yapıyor.

 Gazlı içeceklerde bulunan asit ve şeker, diş minelerini zedeler.
 Diş özü dokusunun ölümüne sebep olabilir.
 Bu madde egzama, astım ve kurdeşene sebep olabilir.
 Gazlı içecekler, fruktozlu mısır şurubu ihtiva eder. Bu madde, kalp hastalıkları ve diyabete sebep olan metabolik rahatsızlık risklerini yükseltir.
 Uzun vadede böbrek taşına ve diğer böbrek rahatsızlıklarına yol açabilen yüksek miktarda fosforik asit ihtiva eder.
 Erken ergenlik ve üreme sistemi rahatsızlıklarına yol açar.
 Gazlı içecek tükettikten 20 dakika sonra kandaki şeker oranı yükselir ve buna bağlı olarak insülin patlaması gerçekleşir.
 Karaciğer, şekeri hızlı bir şekilde yağa dönüştürür.
 Gazlı içeceklerde fosforik asit ve yüksek oranda fosfat vardır.
 Uzun vadede osteoporoz riskini yükseltir ve kemik kırılmalarına yol açar.
 Fosfor idrarla dışarı atıldığı zaman, kalsiyum maddesini de kendisiyle birlikte götürür.
 Her gazlı içecek, obezite olma riskini 1,6 kere artırmakta.
 Kalp damar rahatsızlıklarının %70’i şişmanlığa bağlı.
 Şeker hastalığına yakalanma riski %80 daha yüksek.
 Gazlı içecek kutuları ve plastik şişeler, bol miktarda BPA maddesi bulunduran kanser yapıcı bir reçineyle kaplıdır.

Fransa İmparatoru Napolyon’un gözü Mısır’da idi. Fransız ordusu, 1798 yılında 450 parçalık donanmayla gelip, İskenderiye önlerinden 60 bin kişiyle Mısır’a çıktı. Napolyon, Gazze’ye, oradan da Filistin’e doğru ilerlemeye başladı. Akka Kalesi önlerine geldi ve 18 Mart 1799 Cuma günü muhasaraya başladı. Kale komutanı Cezzar Ahmed Paşa kaleyi savunuyordu. Her hücum püskürtüldü. Yenilmez unvanı taşıyan Napolyon, kaleyi alamayınca 21 Mayıs’ta geri çekilmek zorunda kaldı. Ordusunun da yarısını kaybetti.