Untitled Document

SOHBET - HER İŞE BAŞLARKEN

Dünyada dinimize uygun yaşamak, ona göre iş ve yuva kurmak ne büyük saadettir! İslâmiyete uyulmazsa nefs devreye girer. Nefse göre yaşamak ise, dünyada da, ahirette de felâkettir.

İslâmiyet dairesinin içinde hiçbir kötülük yoktur. Bu dairenin dışında hiçbir iyilik yoktur. İnsanların rahatlığı, huzuru, bu dairenin içinde olmakla mümkündür. Sıkıntılar da, bu dairenin dışına taşmakla olur. Çok zaman, bu dairenin içine girilip çıkılıyor. Her çıkışta sıkıntı başlıyor.

Kim her işini, ne kadar dini-mize uygun yaparsa, o kadar iyi netice elde eder. Dinden ne kadar uzaklaşırsa, o derece sıkıntı çeker. İş ve eş seçerken, işe başlarken, yuva kurarken, bu işler nefse uyarak değil de, dine uyarak yapılırsa, her nefes alışve-rişte, hayat boyunca hep sevap kazanılır.

Meselâ bir öğrenci, okulda okumaya başlarken; “Yâ Rabbi! Ben bu okulu bitirince, kazanacağım meslekte, inşallah senin dinine yardım edeceğim. Helal para kazanıp zekâtımı vereceğim, paramı hayırlı yolda harcayacağım. Kendimi, çoluk çocuğumu, haramdan koruyacağım.” diye niyet etse, okulunu biti-rinceye kadar, hatta ömür boyunca her an sevap kazanır.

İnsan böyle bir niyetle bir işe başlarsa, Rabbimizin rızasına doğru yol alır, mesafe kateder. Sonunda hedefe ulaşır. Bir işe Allah rızası için başlanır ve dine uygun devam edilirse, o işin sonu da hayırlı olur.

GÜNÜN TARİHİ - MEKKE’NİN FETHİ

Peygamber efendimiz, Medine’den 12 000 kişilik bir ordu ile gelerek, harp etmeden Mekke-i Mükerreme’yi 630 yılında teslim aldı. Düşmanlarına da; “Sizin hiçbirinizi, sorguya çekecek değilim. Gidiniz, hepiniz serbestsiniz!” buyurdu.

Kâbe’yi putlardan temizledi ve Hazret-i Bilâl, Kâbe’nin damına çıkarak Mekke’de ilk ezânı okudu. Müslümanlar; göç ederek ayrıldıkları Mekke, Kâbe ve vatanlarına, böylece yeniden kavuşmuş oldular.



Erkek : Salih - Kız : Saliha  - Yemek : Tarhana Çorbası, Tas kebabı, Pilav

Featured Image 01