Untitled Document

SOHBET - DUÂ HAKKINDA

Hüseyin Hilmi bin Saîd hazretleri buyuruyor ki:

“İnsan duâ eder; “Yâ Rabbî! Bana şunu ver!” der. Ama o şey onun için hayırlı değildir. Allahü teâlâ onun iyiliği için o şeyi ona vermez. İnsan da; “Niye duâm kabul olmadı?” diye isyan eder.

Bu bakımdan insanlar dörde ayrılır:

Birinciler: Nimet gelince sevinir, dert belâ gelince isyan ederler.
İkinciler: Nimet gelince sevinir, dert belâ gelince isyan etmez, sabreder, ama gitmesini isterler.
Üçüncüler: Dert belâ gelince sevinir, razı olurlar.
Dördüncüler: Dert belâ gelince, nimetlerden alınan zevkten daha çok zevk alırlar ve gitmesini istemezler. O büyükler, o hâllerinden çok zevk alıyorlardı. Hâllerinden râzı idiler. Nimet gelmesinden daha çok, sıkıntılardan zevk alıyorlardı. Onun için yardım istemediler.

Birinci ve ikinci sınıf insanlar yardım ister. Biz âyât-ı hırz’ı okuyoruz. Âyât-ı Hırz’ın sonundaki duâda; “Yâ Rabbî, bize kendi sevgini ve sevdiklerinin sevgisini ver!” diye duâ ediliyor.”

ŞİİR - AYŞE NAZLI

Ay parçası doğdu sanki, aydınlandı hanemiz,
Yüreğimiz neşe doldu, hoş geldin bir tanemiz!
Şükür olsun Rabbimize, bu günleri gösterdi,
En sevgili kullarına, böyle bir evlât verdi.
Nazlı bir gül goncası o, kırk bin kere maşallah,
Annesini, babasını, mesut eylesin Allah.
Ziyasını dedesinden, alıvermiş belli ki,
Lâyıktır hem sultan olsun, babaannesi gibi.
Işığını daim etsin, Rabbim onun inşallah...

Hanefi Söztutan



Erkek : Agâh - Kız : Gülnar  Yemek : Un çorbası, Fırında alabalık, Pilav, Helva



Featured Image 01