TARİH - NEZAHAT ONBAŞI
Millî Mücâdele döneminde 70. Alay Komutanı olan Hâfız Hâlid Bey, eşinin vefâtı üzerine, 8 yaşındaki kızı Nezahat’ı kimseye emanet edememiş, yanına almıştı. Öksüz çocuk, Çanakkale cephesinde muharebe havasına alışmış, Alay İzmit’e nakledildiğinde talimlere katılarak mükemmel ata binmesini, silâh kullanmasını öğrenmiş ve 12 yaşında “Onbaşı” rütbesini almıştı. O, babasının yanında cepheden cepheye koşmuş, çarpışmalara girmiş ve 100’den fazla düşman askeri öldürmüştür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 30 Ocak 1921 tarihli oturumunda, Bursa Milletvekili Operatör Emin (Erkul) Bey’in bununla ilgili önergesi şöyledir:
“Büyük Millet Meclisi Riyâsetine,
Muhtelif cephelerde, bilhassa son Gördes ve İnönü muharebelerinde bilfiil çarpışmalara katılan ve her an askerleri teşcî eden 70. Alay Kumandanı Hâfız Hâlid Bey’in kerîmesi 12 yaşlarındaki Nezahat Hanım’a ilk İstiklâl Madalyası’nın verilmesini teklif ve bu teklifin Heyet-i Umumiye’nin tasdikine arz edilmesini rica ederim.”
Neticede, üzerinde yapılan konuşmalardan sonra, bu anlamlı önerge alkışlarla kabul edilip, “gereği için” Meclis Başkanlığı’na havale olundu. Ne var ki bu karar, Kurtuluş Savaşı’nın hayhuyu içinde işleme konulamadı ve kararın yerine getirilmesi unutuldu.
Nezahat Hanım’a gelince; o evlendi, çoluk çocuk sahibi oldu, torunlarını okşama saadetine erdi. Kendisi hiçbir zaman, ne “Madalyamı verin!” talebinde bulundu, ne de TBMM Başkanlığına alınmış kararın yerine getirilmesi için müracaat etti.
Nihayet karardan 65 yıl sonra, 78 yaşında bir nine iken TBMM’nin Şükran Belgesi’ne kavuşmuştur.
ZEKÂ BULMACASI - BABA-OĞUL
İki baba ile iki oğul, lokantada yemek yiyip, 150 lira hesap öderler. Hesap edilince, her birine 50 lira düşer. Bu nasıl mümkün olabilir? (Cevabı yarın)
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE