MALZEME : 3 bardak pirinç, 4 kaşık tereyağı, 4 bardak su, 2 fincan badem, 1 adet haşlanmış tavuk göğsü, 1 yufka, yeter miktarda tuz.

YAPILIŞI : Pirinç ayıklanıp, yıkanır ve tuzlu ılık suda ıslatılıp yarım saat dinlenmeye bırakılır. Pilav tenceresinde 3 kaşık tereyağı kızdırılır. Yıkanıp süzülen pirinç konarak 2-3 dakika kadar kavrulur. 4 bardak sıcak su ve tuz ilâve edilip, ateş kısılarak pişmeye bırakılır.

Diğer tarafta, 1 kaşık tereyağı bir tavada eritilip içine badem konarak kavrulur. Bademler pembeleşince haşlanmış ve doğranmış tavuk göğsü ile beraber biraz daha kavrulur ve pişirilip demlenmiş olan pilava karıştırılır. Daha sonra ateşe dayanıklı bir cam kap veya kek kalıbı yağlanır. İçine, yufka yayılır ve pilav yufkanın içine doldurulur. Etrafından taşan yufkalar bohça gibi toplanır. Sıcak fırına sürülerek kızartılır. Fırından çıkarılıp sıcak sıcak servis yapılır.

Târık bin Ziyâd, tarihin en büyük komutanlarındandır. Emevîlerin Kuzey Afrika valisi Musa bin Nusayr tarafından, İspanya’yı fethetmekle görevlendirilmişti. 7 000 kişilik kuvvetiyle 711 tarihinde Septe (Cebelitarık) Boğazı’nı geçti. Askerlerine geri dönme umudu bırakmamak için, bütün gemileri yaktırdı. Sonradan çok kullanılan; “Gemileri yakmak” deyimi buradan kalmıştır.

Çok başarılı bir askerî harekâtla Kuzey İspanya’ya kadar ilerleyen Târık bin Ziyâd, önemli şehirleri aldı. Endülüs Medeniyeti’nin yolunu açan komutan olarak tarihe geçti.

İspanya’nın güneyinde bu tarihte devlet kuran Müslümanlar, 1492’ye kadar burada 8 asır kalmışlardır. Müslümanlar ilim ve medeniyette o kadar ileri gitmişlerdir ki, Hıristiyanlar, Müslümanların yaptıkları eşsiz eserlerin tamamını tahrip etmelerine rağmen, şimdi bile hâlâ bunların izleri vardır. İspanya’da, Kurtuba ve Gırnata şehirlerinde üniversiteler kurulmuştur. İçinde 600 000 kitap bulunan kütüphâneler vardı.