MENKIBE - YUSUF ALEYHİSSELÂM
Hazret-i Yusuf ile kardeşi öksüz kalınca, babaları Hazret-i Yakub, onlarla daha çok ilgilendi. Diğer kardeşleri, onları kıskanmaya başladı. Kardeşleri; "Ya Yusuf'u öldürelim veya onu çok uzak bir yere bırakalım." diye düşündüler. Hazret-i Yusuf'u gezmeye götürmek için, babalarından izin istediler. Babalarından izin alıp pikniğe gittiler. Hazret-i Yusuf'u kuyuya attılar. Gömleğini, başka bir kana bulayıp getirdiler. Eve yaklaşırken, yalancıktan da ağlamaya başladılar.
Hazret-i Yakub, bunları işitip; "Ne oldu, Yusuf nerede?" dedi. Onlar da kanlı gömleği gösterip; "Yarış edecektik, Yusuf'u da elbiselerimizin yanına bırakmıştık. Onu kurt yemiş." dediler. Hazret-i Yakub, oğlunun kanlı gömleğini yüzüne gözüne sürdü. Gömlekte hiç yırtık olmadığını görünce, onu kurdun yemediğini de anlamıştı.
Hazret-i Yusuf'un atıldığı kuyunun yanına bir kervan geldi. ‹çlerinden biri, kovayı kuyuya saldı. Hazret-i Yusuf kovaya yapışıp dışarıya çıkınca, o kimse; "Müjde, bir genç!" dedi. Kervancılar, Hazret-i Yusuf'u Mısır'da köle pazarına götürüp satılığa çıkardılar. Yüzündeki nurdan dolayı herkes onu satın almak istiyordu. Mısır hükümdarı Reyyan'ın Mâliye bakanı Aziz, en çok parayı vererek onu satın aldı.
Aziz'in hanımı Zeliha gençti. Hazret-i Yusuf'un akıllara durgunluk veren güzelliği, yüzünde parlayan Peygamberlik nuru herkesi hayran bırakırdı. Bu hâl, Zeliha'nın ona âşık olmasına yol açtı. Zeliha, birgün Hazret-i Yusuf'u yanına çağırdı. Çok süslenmişse de, Hazret-i Yusuf ona hiç iltifat etmedi. Zeliha, Hazret-i Yusuf'tan ümidini kesince, kocasına; "Beni rezil eden bu köleyi hapset!" dedi. Aziz, onu zindana attırdı.
Daha sonra, suçsuz olduğu anlaşıldı. Zekâsı ve çalışkanlığı sayesinde oranın maliye bakanı oldu. Zamanla, kardeşleri fakir hâle düştü ve yiyecek almak için Hazret-i Yusuf'un olduğu şehre gittiler. Hazret-i Yusuf onları tanıdı ve bu sayede sonunda babasına kavuştu.
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE