SOHBET - İMÂM-I RABBÂNÎ’NİN BİR MEKTUBU (2)
(Dünden devam) Yoksa, hiçbir ibâdetin Allahü teâlâya faydası yoktur. Candan teşekkür ederek, minnet ile ibâdet yapmalı. Tam teslim olarak, emirleri yapmaya ve yasaklardan kaçınmaya çalışmalıdır. Allahü teâlâ hiçbirşeye muhtaç olmadığı hâlde, kullarını emir ve yasaklar vermekle şereflendirdi. Herşeye muhtaç olan, biz kulların, bu büyük ihsana, bol bol teşekkür etmemiz, bunun için de, emirleri yapmaya, candan sarılmamız lâzımdır.
Ey Oğlum! İyi biliyorsun ki, dünyada biri, mevkı, rütbe sahibi olsa, emrinde bulunanlardan birine, mühim bir vazife verse, bu vazifenin yapılmasında, emir verene de fayda olduğu hâlde, bu işçi, bu vazifeye ne kadar çok ehemmiyet ve kıymet verir. “Bu vazifeyi, bana büyük bir zât verdi.” diye övünür ve seve seve, zevk ile yapmaya çalışır değil mi? Yazıklar olsun! Allahü teâlânın büyüklüğü, yüksekliği, bu kimsenin büyüklüğü kadar değil midir de, İslâm dîninin istediklerini yapmaya, böyle çalışılmıyor. [Allahü teâlânın emirleri vazife bilinmiyor ve (vazife mukaddestir! Önce vazife, sonra namaz) gibi şeyler deniyor. Hâlbuki, Allahü teâlânın emirleri birinci vazife olmak lâzımdır.]
(Mektubat -73. Mektub - 115. sayfa)
ZEKÂ BULMACASI - GECE BEKÇİLERİ

Bir mahallede yukarıda görüldüğü şekilde; 6 bekçi, çizgilerle gösterilen sokakları kontrol etmektedir. Bu bekçileri öyle köşelere yerleştirin ki; her sokağı kontrol edebilsinler. (Cevabı yarın)
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE