TARİH - RADYODA İLK MEVLİD YAYINI
İsmet Bozdağ’ın Kültür İhtilâlimiz kitabında, Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu anlatıyor:
“9 Mart 1951 günü Başbakanlıkta çalışıyordum. Telefon çaldı. Cumhurbaşkanının, Başbakanı aradığını söylediler; “bağlayın” dedim. Sayın Bayar, çok yüksek tonda bir sesle şöyle diyordu:
- Nedir bu yaptığınız!.. Devlet’in radyosunu câmiye çevirmişsiniz!.. Bu konuda kiminle mutâbıksınız acaba?.. Eğer demokrasiden anladığınız bu ise, yanıldığınızı göreceksiniz!.. İcraatınızın içinde, Radyo’yu câmiye dönüştürmek olmamalıydı!..
Telefonu yüzüme kapattı. Ben, Başbakan Yardımcısı olduğum hâlde, radyoda Mevlid okunması kararı alındığını bilmiyordum. Başvekil, Basın Yayın Genel Müdürü Halim Alyot’a tâlimat vermiş... Radyo da, bu tâlimat gereği, “Mevlid” akşamı münâsebeti ile yayına geçmiş. Evet, böyle olmuş ama, bir Cumhurbaşkanı, bir Başbakan Yardımcısına telefonu açıp hakâret ederse, üstelik telefonu da yüzüne kapatırsa, yapılacak tek iş vardır: İstifa etmek...
Ben de öyle yaptım. Hemen oracıkta istifamı yazdım ve Başvekile gittim ve olayı kısaca anlattıktan sonra istifamı verdim! Menderes dedi ki:
- Bu konu, senin istifanı değil, Bakanlar Kurulunun istifasını gerektirir.
Adnan Bey arabasına bindi ve Çankaya’ya çıktı. Cumhurbaşkanı orada kendisine, “İstifasının kabul edilmediğini” ısrarla söylemişse de fikrinde direnerek demiş ki:
- Beyefendi... Bu, bir prensip anlaşmazlığıdır. Fikirlerinize saygım var. Ancak bendeniz, zât-ı devletiniz gibi düşünmüyorum!.. Dünyanın bütün ülkelerinde ve hatta bizim gibi lâik devlet olan Fransa’da bile radyoları, kiliselerindeki âyinleri halka duyururlar. Türkiye’de tek bir radyo var. O radyo da dinen kutsal kabul edilmiş bir günde mevlid naklediyor. Benim vatandaşım dinleyecek ve Devletinin kendisinden olduğunu anlayacak!..
Bayar, ne kadar olayı kapatmaya çalıştıysa da Menderes’in direnmesini kıramamış, böylece ayrılmışlar...”
Ahmet Kabaklı Türkiye Gazetesi
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE