| Yokuşa yüzün yok, inişe dizin, |
| Uzağı, yakını pek görmez gözün, |
| Sanki bize tarih oluyor sözün, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Ağrıdan sızıdan durmaz yakınır, |
| Çare arar sağa sola bakınır, |
| Az yese, çok yese hemen dokunur, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Yedek parçan olur iğne, şurup, hap. |
| Ne faydası var ki, ne yaparsan yap, |
| İflas etmiş ciğer, yorulmuş bir kalp, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Dizleri titrer sonra beli bükülür, |
| Damarlardan sıcak kanın çekilir, |
| Saç, sakal ağarır, dişler dökülür, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Ayakların baston ile üç olur, |
| Gençlikte koştuğun günler hiç olur, |
| Konuşsan suç olur, sussan suç olur, |
| İhtiyarlık başa geldiği zaman! |
| Arkadaşın olur evde çocuklar, |
| Eşin, dostun seni arada yoklar, |
| Torunların alır bastonu saklar, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Biri ölüp gitti ise eşinden, |
| Kalan gitmek ister onun peşinden, |
| Çıkaramaz hayâlinden düşünden, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Ne çabuk geçiyor baharlar güzler, |
| Zaman akımına uymuşuz bizler, |
| İnsan yaşlanınca ölümü gözler, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Yaşlılara değil yalnız bu sözüm, |
| Gençler de yaşlanır, darılma kızım, |
| Senin de buruşur elin ve yüzün, |
İhtiyarlık başa geldiği zaman!
|
|
| Elibol’un sözün, yabana atma! |
| Doğru yolu koyup, eğriye sapma! |
| Günahlardan sakın, harama bakma! |
| İhtiyarlık başa geldiği zaman! |