Untitled Document

ŞİİR - BİZE GELİNCE SIRA

Yolun başındasın sen,
Kâmil kılavuz ara.
   Hüsnü niyetin varsa,
   Kışlar döner bahara.
O'na koş, O'na sığın,
Başın düşünce dara.
   Sevgili pınar olsun,
   İçinde yanan hâra.
Günaha doymayanlar,
Hazır olsunlar nâra.
   Üç  hastalıktan sakın,
   Mevki, şöhret ve para.
Bunu yazdı, söyledi,
Asırlardır şuâra.
   Benlik kavgasıdır hep,
   İçimizdeki yara.
Görmüş gibi inandık,
Bilinmez bir diyara.
   ...........
Sen koru bizi Rabbim,
Fırsat verme ağyara.
   Arslan gibi kükrerken,
   şimdi geldik nazara.
Ve çıktı ipliğimiz,
En sıradan pazara.
   Bir yangın oldu bitti,
   Fırsat yok ahu-zâra.
Biz koyduk dinamiti,
Kaldığımız hisara.
Baş üstünde taç iken,
İtildik bir kenara.
   Eller taş attı bizim,
   Koştuğumuz pınara.
Fikir sorulmaz oldu,
Artık eski çınara.
   Nerde gül kokan iklim,
   Bağdat, Taşkent, Buhara?
Kendimizi bıraktık,
Garptan esen rüzgâra.
   Bir bataklığa çıktı,
   Yolumuz vara vara.
Nazar eyledim şehre,
Ağlatan bir manzara.
   Dünya sen de gidersin,
   Üfürülünce sûra!
.......
Gel, sıyrıl tembellikten,
Düşünme kara kara.
   Sen ulaşmak istersen,
   Birbir yol gider Yâr'a.
Aşkı bilmek dilersen,
Sor Hallac-ı Mansur'a.
   Bütün eğri yolları,
   Gelin çekelim dâra.
Bulan bulur elbette,
Bağdat'ı sora sora.
   Birgün biz de gideriz,
   Bize gelince sıra...

Ahmet Sırrı Arvas



Erkek : Rüçhan - Kız : Müjgan  - Yemek : Ezogelin çorbası, Patlıcan kebabı, Cacık

Featured Image 01