Untitled Document

MENKIBE - HANGİSİ BİZİM

Hâmid-i Aksarayî hazretleri, Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında Anadolu'da yetişen evliyânın ve âlimlerin büyüklerinden olup, Somuncu Baba lâkabıyle tanınmıştır.

Birgün ziraatle uğraşan bir talebesine bir miktar tohum verdi ve "Bu tohumların yarısını tarlanızın bir kısmına sizin için, yarısını da tarlanızın bir kısmına bizim için ekiniz!" buyurdu. Talebe tohumları ekti.
Ekinlerin yetiştiği mevsimde tarlaya gittiler. Talebenin tarlasında fevkalâde güzel yetişmiş bir ekin vardı. Diğerinde hiç ekin bitmemişti. Hâmid-i Velî hazretleri, talebesine dönerek buyurdu ki:
          -Bu tarlalardan hangisi bizim, hangisi sizindir?
          Talebe, bu durumdan son derece utandı ve kendi tarlasını göstererek dedi ki:
          - Bu tarla sizindir efendim. 
          - Biz âhiretimiz için çalışıyorduk. Acaba hangi günahımızdan dolayı dünyamız mâmur olmaya başladı da bu ekinler böyle yetişti?

Hocasının müteessir olduğunu gören talebe, hakîkati söyleyerek hocasının üzüntüsünü giderdi.

GÜNÜN TARİHİ - SULTANAHMET CÂMİİ

Osmanlı Devleti’nin ihtişamını, kudretini ve o devirdeki sanatın inceliğini, zarafetini ve tezyinatını ifade eden, Türkiye’nin 6 minareli tek câmiidir. Sultan I. Ahmed Hânın emriyle, Mimar Sinan’ın talebesi Başmimar Sedefkâr Mehmed Ağa tarafından yapılmıştır.


4 Ocak 1609’da bizzat Sultan Ahmed Hân temel atma merasimine iştirak etmiş ve ilk kazmayı vurarak inşaata başlanmıştır. Bu kazma, bugün Topkapı Sarayı Müzesi’ndedir. 9 Haziran 1617 tarihinde ibâdete açılan bu âbide; Osmanlı mimarisinin bir şâheseridir. Avrupalılar, bu sanat şâheserine “Mavi Câmi” ismini verirler.



Erkek : Ali - Kız : Müslime  - Yemek : Yayla çorbası, Karışık kızartma, Sütlaç

Featured Image 01