İstanbul'un yedi tepesinden biri üzerine kurulan ve semte adını veren muhteşem Bâyezîd Câmii, Fâtih'in oğlu Sultan Bâyezîd tarafından yaptırılmıştır. Temeli 1501 yılında atılıp, 1506'da inşâsı bitirilen câminin yanına medrese, imâret, kervansaray ve hamam yaptırılmıştır. Bu medreseye ancak şeyhülislâm olanlar müderris tâyin edilirdi. İlk müderrislik, Şeyhülislâm Zembilli Ali Efendiye verilmiştir.

O devirde Havuzlu Medrese'den astronomi, matematik, biyoloji ve tıp sahasında güçlü isimler yetişmiştir.

Günümüzde ise; Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi olarak kullanılan Havuzlu Medrese'de, el yazması Mushaf-ı şerîfler, risâleler, tuğralar, icâzetler, hilyeler sergilenmektedir. Ayrıca talik, muhakkak ve sülüs levhâ vardır ki; bunların bir kısmı bizzat pâdişah hattıdır.

Yine Kâbe-i şerîfin ve Makâm-ı İbrâhim'in altın yaldızlarla işlenmiş örtüleri ve Osmanlı ressamlarının fırçasından çıkan, Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Mina, Müzdelife, Arafat minyatürleri görülmeye değer.

Hepsi bir yana, yine burada Peygamber efendimizin, istiridye kabuğundan yapılmış muhafazasında Sakal-ı şerîfleri, mübârek saçları, zıbın-ı saâdetleri, bizzat bellerine sardıkları kuşakları, mübarek kabirlerinden toprak, Hâne-i Saâdetten getirilen süpürge, mum, ecza ve buğday taneleri bulunmaktadır.

1995 yılından itibâren halka açılan Mukaddes Emanetler Ramazan boyunca (Pazar ve Pazartesi hâriç) ücretsiz olarak ziyâret edilmektedir.

İdamlık bir mahkûmun önüne kırmızı, mavi ve sarı 3 kutu kondu. "Kutunun birinde altın anahtar var, onu bulursan kurtulacaksın." denildi. Kutuların üzerindeki yazılar yanlıştı. Kırmızı üzerinde; "Altın anahtar burada." mavinin üzerinde ; "Sarı kutu boş." sarının üzerinde "Burada yılan var." yazıları vardı. Siz bu mahkûma yardım edebilir misiniz?                                                                           (Cevabı yarın)