SOHBET - KISKANÇLIK
Haset, kıskanmak, çekememek demektir. Allahü teâlânın bir kimseye ihsan ettiği nîmetlerin o kimseden gitmesini istemektir. Faydalı olmayan, zararlı olan bir şeyin ondan ayrılmasını istemek hased olmaz, gayret olur.
Bir kimse kalbinde hased bulunmasından üzülmezse veya arzusu ile hased ederse günah olur, haram olur. Bu hasedini sözleri ile, hareketleri ile belli ederse, günahı daha çok olur. Hased, ibâdetin sevâbını da giderir. İnsan, bir kimsede bulunan ni'metlerin ondan gitmesini istemeyip, kendisinde de bulunmasını isterse, hased olmaz. Buna gıpta etmek denir. Gıpta güzel bir huydur. Sâlih kimseye gıpta edilmesi vaciptir.
Hased eden, boşuna üzülmüş, yorulmuş ve günah işlemiş olur. Hased olunan dünya ve âhırette bundan zarar görmez, hatta faydası bile olur.
ŞİİR - ŞEHİT ÇOCUĞU
Anne hani ya babam attalara gitmişti?
Komşumuzun çocuğu babasına erişti;
Benim babam ne zaman attalardan gelecek?
Anneciğim yüzümüz söyle ne gün gülecek?
Ağlama ciğerpârem, çatma hilâl kaşını
Çekil de pencereden, sil gözünün yaşını!
Babanı soruyorsun; birgün alıp başını,
Düşmanların elinden vatan almaya gitti,
Tüfeğini kuşanıp, baban attaya gitti.
“Bilirim hasret seni her gün yakar" diyerek,
"Üzülme hatuncağız, ahıret var" diyerek,
"Yiğidim büyüyünce sana bakar" diyerek;
Fırtınaya eş olup, kış günü yaya gitti,
Beni sana bırakıp, baban attaya gitti.
Ey evimin direği, ciğerimin yarısı,
Sen şehit oğlu oldun, ben de şehit karısı,
Şimdi çok mutlu baban; başımıza darısı.
Şehit olup Cennet'te sonsuz kalmaya gitti,
Artık bekleme yavrum; baban attaya gitti.
Hanefi Söztutan
Erkek : Naci - Kız : Canan - Yemek : Mercimek Çorbası, Yaprak sarması, Sütlaç
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE