Şeyh Edebâli hazretlerinin, Osmanlı Devleti'nin kurucusu ve dâmadı olan Osman Bey'e vasıyeti şöyledir:

"Ey oğul! Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın! Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgârında savrulur gidersin. Öfken ve nefsin bir olup, aklını yener. Dâima sabırlı, sebatlı ve irâdene sâhip olasın! Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir. Bütün bilinmeyenler, feth edilmeyenler, görünmeyenler, senin fazîlet ve ahlâkınla gün ışığına çıkacaktır.

Ey oğul! Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle berâberdir. İnancını kaybedersen, yeşilken çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördüğünü görme! Bildiğini bilme! Sevildiğin yere sık gidip gelme!

Ey oğul! Üç kişiye acı: Câhil arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken îtibârını kaybedene.

Ey oğul! Unutma ki; yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklı olduğunda mücâdeleden korkma!.. "

Tanzanya'da 5 sene önce bir erkek çocuk dünyaya geldi. Henüz 4 aylıkken konuşmaya ve "Allahü ekber" demeye, 6 aylıkken de "Ezân" okumaya başlaması üzerine Katolik Hıristiyan olan âilesi, Müslüman oldu. İsmiŞerifo olan bu üstün zekâlı çocuk, şu anda 5 yaşında. Annesi ve babası vefât ettiği için, dayısı; "Herkesin bu hâlleri görüp ibret alması için." diyar diyar gezdiriyor. 1999 Mayıs ayında dayısı ile beraber ziyâret ettiği Senegal'in başşehri Dakar'da büyük ilgi gördü. Vaazını 15 bin kişi dinledi. 7 Mayıs günü de Ulu Câmi'de Cumâ namazı kılanŞerifo'yu görmek için  60 bin kişi toplandı.

Kur'ân-ı Kerim okuyan, vaaz verenŞerifo, anadilinin dışında Arapça, İngilizce ve Fransızca biliyor. Röportaj yapan Sigma Haber Ajansı muhabiriyle Fransızca konuştu. Londra'da Arapça yayımlanan haftalık El-Mecelle Dergisi'nin son sayısında geniş yer alan, 5 yaşındaki "Tanzanyalı hârikaŞerifo" haberi dünya medyasının ilgi odağı hâline geldi.

Konuyla ilgili El-Mecelle'ye açıklama yapan bir din adamı şöyle konuştu; "Dinimizin emirlerine aykırı ve bidat olan birşey söylemediği müddetçe, böyle kişilerin ortaya çıkmasının bir mahzuru yoktur."

          Türkiye  Gazetesi  4.6.1999