YARIN - HIRKA-İ ŞERÎF AÇILIYOR

Peygamber efendimizin, üzerinden çıkararak Veysel Karânî hazretlerine verilmesini vasiyet ettiği Hırka-i şerîf her yıl Ramazan ayının ilk Cumâ günü İstanbul Fatih semtindeki Hırka-i Şerîf Câmii’nde ziyarete açılıyor. Ramazanın son günü ikindi vaktine kadar, her gün 10.00-16.00 saatleri arasında ve Kadir Gecesi’nde ise, sabah saat 04.00’e kadar ziyâret ettirilmektedir. Yurdun her köşesinden gelen ziyâretçiler, son senelerde çok fazla artış göstermiştir.
Peygamber efendimizin bilinen iki hırkası bulunuyor. Bunlardan biri Kasîde-i Bürde’nin yazarı büyük şair Kâ’b bin Züheyr radıyallahü anha verildi ki; bu hırka Topkapı Sarayı’nın Kutsal Emânetler bölümünde saklanıyor.
İkinci hırka ise, Yemenli Üveys-i Karnî’ye (Veysel Karânî) “rahmetullahi aleyh”, Peygamberimizin vasiyeti üzerine verilen hırkadır. Peygamberimizin vefâtından 5 yıl sonra Veysel Karânî’ye teslim edilen bu hırka, Veysel Karânî’nin Sıffîn Savaşı’nda şehit olması ile kardeşi Şihâbüddin-i Sühreverdî’ye, ondan da oğlu Tâcüddin ve evlâtlarına kaldı. Üveys Ailesi, Irak ve çevresindeki savaşlar üzerine bu bölgeden ayrılarak Kuşadası’na yerleşti.
Bu Hırka-i Şerîf, I. Sultan Ahmed Hân zamanında 1611 yılında, Üveys Ailesi ile birlikte İstanbul’a getirildi. Elden ele geçerek Sultan II. Osman Hâna hediye edilen hırka için, Sultan Abdülmecid Hân tarafından 1851 yılında Hırka-i Şerîf’in ziyâret ve muhafazası için, Fatih’te Hırka-i Şerîf Câmii yaptırıldı ve hırka buradaki özel bölüme konuldu. Bu Hırka-i Şerîf, 8 parçadan meydana geliyor. 120 santimetre boyundaki bej renkli hırka, genç develerin boğazlarının altındaki ince tüylerden yapılan yünden örülmüş ve bol kolludur.
ESKİ RAMAZAN MÂNİLERİ - YEMEK FASLI
Garib yiğit harcı keşkek,
Yağlı lokum, etli börek
İftar vakti yenir tek tek.
Muhallebi hoşça taam,
Âfiyetler olsun ağam,
Etli pirinç pilâv ile,
Bir hoşafa olmaz kelâm.
Paçacıda koyun başı,
Fenerime attı taşı,
Sahur vaktinde sultânım,
Yeyin soğutup sütlâşı.
Neler halk eylemiş yerde
Aç gözün dünyâyı gör de
Güllâç ona kardaş olur,
Yiyin nâzik olur pelte.
Tavuk çorbasının hası,
Her gece ederim yası
Hiç ona paha biçilmez,
Bin altun değer bir tası.
Güzeldir vişne hoşafı,
Şeker işi olsa sâfi,
Sirke turşusun sorarsın,
O dahi insana kâfi.
Erkek : Cem - Kız : Banu - Yemek : Tarhana Çorbası, Türlü, Pilav, Muhallebi
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE