Untitled Document

SOHBET - BOŞ GİTME

Râbia-i Adviyye hazretleri sabahlara kadar namaz kılar, Kur’ân-ı kerîm okurdu. Bir gece, evinde geç vakte kadar namaz kıldı. Sonra hasırın üzerinde uyuyakaldı. Bu arada evine bir hırsız girdi. Her tarafı aradı, çalacak birşey bulamadı. Giderken, “Girmişken boş çıkmayayım.” diyerek, Râbia hazretlerinin dışarıda giydiği örtüsünü aldı.

Fakat, evden çıkarken yolunu şaşırdı, kapıyı bulamadı. Geri dönüp örtüyü aldığı yere bıraktı. Bu sefer rahatlıkla kapıyı buldu. Kapıyı bulunca tekrar geri dönüp, örtüyü aldı. Fakat yine kapıyı bulamadı. Bu hâl 7 defâ tekrarlandı. 7. defâ örtüyü eline alınca şöyle bir ses duydu: “Ey kişi kendini yorma! O yıllardır kendini bize ısmarladı. Şeytanın ona yaklaşma gücü yok iken, hırsızın onun örtüsüne yaklaşması mümkün müdür? Git, boşuna uğraşma! O uyuyorsa da dostu uyanıktır ve onu korumaktadır!”

Hırsız çok korktu. Şaşkın bir hâldeyken, içeriden hazret-i Râbia’nın sesini duydu: “Bâri boş çıkma! Bahçede ibrik var. Abdest alıp çık!”

Güzel bir abdest aldı. Tevbe edip bu huyundan vazgeçti.

ŞİİR - BİZ YAZARDIK YAZIMIZI

Apaydınlık bir dünyaya,
Pası silerdik şafaktan...
Güneşi biz çağırırdık,
Sisi silerdik şafaktan...


Kıştan korkan bağlıkları,
Esir olmuş beğlikleri,
Tutuklanan çığlıkları,
Sus’u silerdik şafaktan...

Uyku düşü getirmeden,
Huzûr, şavkı bitirmeden,
Büyüsünü yitirmeden,
Küsü silerdik şafaktan...

Suç doğuran hükümleri,
Çağa dönük yıkımları,
Tüketerek rakamları,
Yası silerdik şafaktan...

Aşka gebe nakışlarla,
Mühürlenmiş akışlarla,
Dil üreten bakışlarla,
Sesi silerdik şafaktan...

Mehmet Zeki Akdağ


Erkek : Esat - Kız : Cahide  - Yemek : Izgara Köfte, Piyaz, Tulumba Tatlısı



Featured Image 01