Hazret-i Ali efendimiz, Hazret-i Fâtıma ile evleneceği sırada maddî bakımdan, oldukça sıkıntıdaydı. Çâresizlikten, zırhını satmaya karar verdi ve birisi ile pazara gönderdi. Bundan sağlayacağı para ile evlilik masrafını karşılayacaktı.

Hazret-i Osman, çarşıdan geçerken, tesâdüfen zırhı gördü ve tanıdı. Hemen satıcının yanına yaklaşıp sordu:
- Sâhibi kaç para istiyor buna?
- 400 dirhem..

Hazret-i Osman, Pekâlâ diyerek satıcıya istediği parayı ödedi. Sonra zırhla birlikte 400 dirhem daha alıp Hazret-i Ali’ye götürerek şöyle dedi:

- Ya Ali! Bu zırh senden başkasına yakışmaz. Şu 400 dirhemi de düğünün için harca ve hâlini sormadığımız için bizi mâzûr gör!

¥ Ekmeğin kepeği az olursa, hazmı da zor olur. Fakat kepeği az olan ekmeğin besin değeri yüksek olur. Kepek, ekmeği yumuşak tutar ve midede daha çabuk hazmolunur.

¥ Şekerli su ile kepek çorbası yapılacak olursa, göğsü yumuşatır, nefes borusu iltihabına, öksürüğe, nefes darlığına, kulunç ağrısına ve müzmin ağrılara karşı faydalıdır.

¥ Sirkeli kepek, ateş üzerine konur ve buharına durulursa, nezleye karşı iyi gelir. Kepek ağız yoluyla alınırsa; bağırsakları boşaltır, ishâle de yardımcı olur. Nekâhet devresindeki hastalar için kepek iyi bir gıdadır.