ŞİİR - KUBBELER
| Dün başlar seferber, eller seferber, Kurşun eritildi, mermer çekildi. Bunlar, bu kubbeler, bu minâreler Akçayla olacak şeyler değildi. Bulabildinse ey yolcu yerini, Hepsinin altında altından bir ay. Seyret İstanbul'un câmilerini, Minâre minâre, kubbe kubbe say! Allaha giden yol buralardadır, Kapılar açılır şerefelerden. Buradan uğurlanır mübârek aylar, Bayram burda başlar arefelerden. Mihraplar, kemerler, kubbeler yapmış, Sultanı, çerisi, pîri, veziri. Nesilden nesile götürsün diye, Kanatlar üstünde şanlı tekbiri. Burda kubbe, kemer ve mihrap olmuş, O kıvrak şekil ki serhatte yaydı; Atlas bayrakların dalgalarında, Rüzgârla öpüşen ince bir ay'dı. Kimi yıkanırken şadırvanlarda, Tekbir'e Hû Hû'lar katıyor kimi: Söyleyin ey nazlı haber kuşları: Tuna boylarından müjde geldi mi? Taraf taraf, kol kol şu yamaçlardan, Aktıkça fetihler tarihi Türk'ün; Kubbeler erecek bir gün murada, Ve minâreler dal verecek bir gün. Biri hattın, biri mermerin, tuncun, Kurşunun sırrını aramış bulmuş. Yesârî elinde Lafzâ-i Celâl, Sinan'da kubbeyle minâre olmuş. Şehzâde, Lâleli, Haseki Sultan, Hepsinin üstünde Süleymâniye. Süleymaniye'den, Ayasofya'dan Yollar iner dal dal Yeni Câmi'ye. |
|
Arif Nihat Asya |
DÜNKÜ CEVAP
142857
Erkek : Rıfkı - Kız : Fahike - Yemek : Ciğer Yahni, Patlıcan musakka, Cacık
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE