MAKALE - ABD ve DİN HÜRRİYETİ

ABD’inde, Başkan Clinton’un emri ile hazırlanarak Beyazsaray’da törenle duyurulan ve her türlü inanca geniş hürriyetler tanıyan 13 sayfalık bir kararnâme 15 Ağustos 1997’de yürürlüğe girdi. Buna göre; iş yerlerinde çalışan herkesin, kendi inancına göre kıyâfet ve takılarla gelebilmesine, mesâi saatlerinde ibâdet edebilmesine ve dînî propaganda yapabilmesine imkân verildi.
Türkiye  Gazetesi 16.8.1997

Olacağı buydu. Biliyorsunuz, ABD zâten irticâ diyârıydı. Herkesin, dînine, târikâtına, mezhebine ve inancına göre yaşaması için, kendiliğinde birşey yapmasına gerek kalmıyor. Sistem bu konuda olağanüstü kolaylıklar getiriyor. İster takkeni giy, ister Yâhudi serpuşu ile Kongere’de Beyaz Saray’da veyâ sokakta dolaş! İster sakalını uzat, ister Sihler ve Hindûlar gibi sarık sar! Kimsenin umurunda olmayan bir memleket burası...

Biz de yayınlanan genelgeye bakalım ve hizaya girelim:

1-Memurlara, kendi çalışma mahallerinde, kendi dinlerine göre ibâdet edebilme ortamını hazırlayabilme izni verilmiştir. Dinlenme ve paydos saatlerinde isteyen Kur’ân-ı kerîm okusun, isteyen İncil, isteyen Tevrat...

2-İşyeri yemekhânesinde, kafeteryasında vb. yerlerde, isteyen istediği gibi dinini, inancını diğerlerine anlatsın. Kendi dînî mesajlarını versin. Birbirleri ile tartışsınlar, konuşsunlar, sohbet etsinler.

3-Herkes, dîninin gerektirdiği gibi giyinerek ve dînî işâretler taşıyarak işyerine gelebilir. İsterse başını örtsün, isterse takke giysin, isterse zünnar taksın, isterse siyah fötrünü kafasına geçirsin veyâ Sih-Hindû sarığını bağlasın!

4-Âmirler ve yetkililer, çalışanların ibâdet ihtiyacına göre vardiya düzenlenmesi yapmalı, memurların ibâdetlerini kolaylaştırmalıdır. Oruç tutuyorsa, iftar ve sâhura göre, Cumâ namazına gidecekse, namaz saatine göre mesâi ayarlanacaktır.

5-Dîni tatiller dikkate alınarak mesâi ve vardiya düzenlenecek; kimse isteği dışında dînî tatillerinde çalışmaya zorlanmayacaktır.

H. Mesut Hazar Türkiye Gazetesi, 17.8.1997
.