Hadis-i şerîfde buyuruldu ki:

“A’lemü umûreküm” Ma’nası; “Siz dünya işlerini daha iyi bilirsiniz.” demektir. Peygamberler, insan aklının ermediği sosyal meseleler için açıklama yapmışlar ve insanlara âhıret hayâtını haber vermişlerdir. Tekniği ve keşifleri ise insan aklına ve tecrübesine bırakmışlardır. Nitekim peygamber efendimize şöyle bir suâl soruldu:
Hurmalarımızı babalarımızdan gördüğümüz usulle mi, yoksa Yemen’de gördüğümüz daha çok hurma veren usulle mi aşılayalım?

Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Tecrübe edin, bir kısmını Yemen’deki usûlle, bir kısmını da babalarınızdan gördüğünüz usûlle aşılayın, hangisinden iyi netice alırsanız ona devam edin.”

Bu sûretle İslâm dîninin tecrübeye verdiği önemi göstermiş oldu.

MALZEME: 1 tavuk, 2 dilim ekmek içi, 3 bardak ceviz içi, kırmızı biber ve tuz.
YAPILIŞI: Temizlenmiş tavuk, üzerine basacak kadar su ve tuz da katılarak haşlanır. Suyundan çıkarılır. Üç bardak ceviz içi bir defâ mikserden geçirilir. 1 kahve kaşığı kırmızı biber ve tuz ilâve edilir. Çok hafif eteşte tahta kaşıkla ezilerek, yoğrulur. Yağı çıkmaya başlayınca bir kaşık tavuk suyu konur, karıştırılır. Bir tülbetten süzülerek yağı alınır. Kalan cevizlere ıslanmış, sıkılmış ekmek ici karıştırılır.

Ekmekle ceviz tekrar makineden geçilir, tavuk suyu ilâve edilir. Telle karıştırılır, istenilen koyulukta bir salça elde edilir. Bir tarafa bırakılan tavuk, kemiklerinden ayrılıp, elle parçalanır. Bir tabağa konur. Üzerine hazırlanan ceviz salçasının yarısı dökülür. Servis tabaklarına taksim edildikten sonra kalan salça da eşit olarak bölünüp üzerlerine dökülür. Ayrılan ceviz yağı da bütün tabaklardaki tavuğun üzerine gezdirilip servis yapılır.