TARİH - ÇİNİLİ KÖŞK
“Pâdişah Sultan IV. Mehmed Hân’ın gönlü Beşiktaş semtini beğenip burada deniz kenarında yeni bir saray yapılmasını ferman buyurmalarıyle Mayıs 1679’da yapımına başlandı. Çiniliköşk’ün içi ve dışı tamâmen nâdide İran çinileriyle kaplanmış olup, plânı tıpkı bir Orta Asya Türk Hakanı’nın otağını andırıyordu. Orta yerde kubbeli büyük bir salon, etrafında beylerin çadırlarını (yurt) andıran yine üzerleri kubbeli küçük odalar bulunuyordu. Büyük salonun orta yerinde Hünernâme’de görüldüğü gibi küçük bir havuz ve içindeki fıskiyelerden tavandaki Altıntop’a kadar yükselen suların sesleriyle pencereler içindeki billur çeşmelerden akan suların ruhlara huzûr veren şırıltıları köşkün bu güzel görünüşünü daha da güzelleştiriyordu.
Çiniliköşk, yıkılmadan 3 sene önce 1851’de köşkü gezen Ebubekir Feyzi Efendi şunları yazıyor: “...ve Beşiktaş Sarayı’nın dışında ve Beşiktaş tarafında Çiniliköşk adıyle deniz kenarında ve nakışlarla süslü, çinilerle duvarları kaplanmış ve fenerler ve âlemler ile süslenmiş bir kasır vardır ki, dünya yüzünde bir benzeri daha olmayıp 4 tarafında olan bütün pencerelerin içlerinde birer su akan çeşme bulunmaktadır. Bu kasrın içinde ayrıca odalar olmakla sanki ikinci bir cennettir ve Beşiktaş Sarayı’nın batı bölümünün bitişiğinde bulunan Dolmabahçe yine deniz kenarında ve düz yerde etrafı parmaklık ile çevrili çimenlik bir geniş meydandır...”
ŞİİR - GERÇEK İMİŞ
Dedikleri gerçek imiş.
Kulunu saklayan Hakdır,
Dedikleri gerçek imiş.
Bulut âsümâna çıkar,
Toprağa rahmetler yağar,
Gün doğmadan neler doğar,
Dedikleri gerçek imiş.
Eğer insan, eğer melek,
Yalvarırım, geçer dilek.
Vefâsızdır çark-ı felek,
Dedikleri gerçek imiş.
Bu dünyâya gelen geçer,
Herkes kabre girer nâ-çar.
İnsan, birgün olur, göçer,
Dedikleri, gerçek imiş.
Erkek : Şükrü - Kız : Şükrüye - Yemek : Sütlü çorba, Güveç, Pilav, Salata
Uluslararası Kamerî Aybaşları ve Hicrî Takvîm Birliği Kongresi 28 - 30 MAYIS 2016 / İSTANBUL - TÜRKİYE