Untitled Document

ŞİİR........................ VİCTOR HUGO (2)

∞ ∞ ∞
Altmış üç yaşında, bir ateş sardı vücudunu,
Kutsal Kitap Kur’ân’ı bir defa daha okudu.
 
“Vakit tamam, dinleyin! Eğer herhangi birinize,
Bir kötülük yaptıysam, çıksın herkesin önünde.
 
Ben ölmeden, gelsin intikamını alsın şimdi,
Kime vurmuşsam, o da bana vursun.” dedi.
 
Kalabalık sessizce sağa sola açılıp yol verdi,
Biri ondan üç drahmi istedi, çıkardı verdi.
 
Onlara: “Artık aranızdan ayrılma vakti geldi,
Kisra sarayının üç kulesi birden devrildi.” dedi.
 
Ve ertesi sabah, günün ağardığını fark edince,
“Ben artık kalkamıyorum.” dedi, Ebubekir’e.
 
Ebubekir okuyor, Muhammed ise dinliyordu,
Namazda, okuduğu ayetleri usulca bitiriyordu.
 
O, duâ ve zikrini yaparken herkes ağlıyordu,
Ve, Ölüm Meleği çıka geldi akşama doğru.
 
“İçeri girebilir miyim?” diye müsaade istedi,
“Gelsin!” dedi. Dünyaya açtığı o ilk günkü gibi.
 
Yine ışıl ışıl parlıyor ve gülümsüyordu gözleri,
Ve, Melek ona: “Allah seni bekliyor.” dedi.
 
“Memnuniyetle!” dedi. Şakakları şöyle bir titredi,
Bir an aralandı dudakları ve rûhunu teslim etti.
 
TİCARET................ALIŞ-VERİŞTE HİLE YAPMAMALI
1- Satılan malı, olduğundan aşırı methetmemelidir. Çünkü hem yalan söylemiş, hem de aldatmış olur. Doğru da olsa bile, yemin etmemelidir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Malını yemin ederek beğendiren kimseye kıyamet günü merhamet edilmeyecektir, acınmayacaktır.”
2- Malın ayıbını, müşteriden gizlememeli, hepsini olduğu gibi göstermelidir. Kusuru gizlemek hıyânettir. Malın iyi tarafını göstermek, karanlıkta göstermek, zulüm, hile olur.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Satılan bir şeyin kusurunu gizlemek, helâl değildir.”


Erkek: Talip - Kız: Talibe - Yemek: Pirinç çorbası, Semizotu, Cacık, Sütlaç.

 



Featured Image 01