MENKIBE..................... NE YİYİP NE İÇİYORSUNUZ

Yemen velîlerinden Ebû Bekr bin Abdurrahmân Sekkaf hazretleri devrinde birkaç genç, şeytana uyup kıra gittiler bir gün. Eğlenip içki içeceklerdi orada. Yine de kimseye görünmemek için tenhâ yer seçtiler. Biliyorlardı fena bir iş yaptıklarını.
Olacak bu ya... Tam içki içerlerken,  Ebû Bekr bin Abdurrahmân Sekkaf hazretleri uzaktan gördü bu gençleri. İçki içtiklerini anladı... Ve yaklaşıp sordu:
- Gençler, ne yiyip ne içi-yorsunuz böyle?
- Evden öteberi getirdik, onları yiyoruz.
- O şişelerde ne var?
- Bal şerbeti var efendim.
- Ben de içebilir miyim?
Bir korku sardı gençleri! Birisi titreyerek konuştu:
- Ee, şeyy hocam! Tabii buyurun için! Ama siz içme-seniz daha iyi olur. Hoşunuza gitmeyebilir.
- Olsun, ben her şerbeti çok severim.
Verdikleri şerbeti, ellerinden alıp, içti. Ve gençlere dönüp buyurdu ki:
- Evet bu bal şerbeti, çok da nefismiş.
Ve kendi de şişeden bardaklara doldurup verdi o gençlere.
- Alın, siz de için!
Gençler o zâtın elinden alıp içtiklerinde şaşkına döndüler! Zîra o, tam bir bal şerbetiydi. Bunu görünce, hepsi çok duygulanıp hemen tevbe ettiler. Sonra ellerine sarılıp, talebesi oldular...

NÜKTE................NE ZANNETMİŞLER

 Ardahan Rus işgâlinde iken, Rus Çarı İşgâl komutanı yarbay Karloviç’e sorar:
- Neden köylere kadar girmiyorsunuz?
Yarbay şöyle cevap verir:
- Efendim, köylerde her evin bahçesinde, nöbetçi kulubeleri yapmışlar, onun için giremiyoruz...