Untitled Document

MAKALE................. KAHRAMAN YİĞİTLER

Bu millet, İslâmla şereflendikten bu yana şehidliğe sevdalıdır. Bugün de Afrin’de şehidler veriyoruz, gazilerimiz oluyor. 20’li, 30’lu yaşlardaki o aslan delikanlıların yaptıkları ortada. O yiğitlerin amelleri üzerine bir şey demeye gerek yok. Onlar, hayatlarıyla, kanlarıyla, yürekleriyle destanlar yazıyorlar. Bâzısı şehadet şerbeti içip ebediyete göçüyor, bâzısı gazilik mertebesine yükseliyor. Gaziler, yükseldikleri mertebe için şükrediyorlar. Gazilik rütbesi, dünya rütbelerinin üstünde.
Bir de cephe gerisi var. Hâne halkı var. Onları dünyaya getirip büyüten ana-babalar, cepheye uğurlayan eş ve kardeşler var. Aslan gibi evlâdını, körpecik yaşında toprağa veren ana-babalardan, nişanlı kızlarımızdan, eli kınalı gelinlerimizden, kardeşlerden feryad-ü figan eden, kendini yerlere atan, isyan eden, devlet idarecilerine içerleyen bir tek kişi gördünüz mü?
Aksine; “Bizi de askere alsınlar, biz de şehit olmak istiyoruz, her kula nasip olmaz ben şehit babasıyım, anasıyım, eşiyim!..” demekteler. O ter’ü tâze eşler, bir taraftan yavrucaklarını kucaklarken bir taraftan Allah’a hamd etmekte, devlete, millete teşekkür etmekte. Bu nasıl bir yüksekliktir? Bu yürekleri besleyen cevher nedir? Ana, baba, eş, yetim ve kardeşlerdeki bu ahlâk, nasıl bir ahlâktır? Onlardan hiçbiri şehitlik kursuna gitmedi, kahramanlık dersi almadı!.. Fakat onların kalbi aile ocağında,  Sevgili Peygamberimizin “aleyhisselâm” muhabbetiyle doldu, Allah aşkıyla nakışlandı, iradeleri çifte su verilmiş çeliğe döndü.
Bir destanı, milletçe yazıyoruz. Silah fabrikalarımız harıl harıl millî silahımızı îmâl ediyor, borsa coşuyor, iş adamı yeni yatırımlar yapıyor, muhabirler cepheyi aşkla ekrana taşıyor, gazimiz hiçbir eksiğimiz yok sadece duâ edin diyor, şehit babası, anası, bacısı, kardeşi, eşi biz de varız diyor, gençler sıra sıra dizilip askere gitmek istiyor, ablalar, halalar, teyzeler Mehmetçik için sofralar donatıyor. 
Askerlerimize; Aşrı şerîfler, Yâsinler, Fetih Sureleri, hatmi şerîfler, toplanan duâlar, şehitlerimiz, gazilerimizle arkada kalan sabır âbidesi yakınları içindir. Cephe ve cephe gerisinde vaziyet şudur:
Bir asır evvel, yiğit dedeleri o toprakları kanlarıyla sulamıştı. Şimdi yiğit torunlar, aynı toprakları kanlarıyla sulamaktalar.
Rahim Er         TÜRKİYE GAZETESİ      09.02.2018 





Featured Image 01