Untitled Document

SOHBET............... HAZRET-İ ALİ

Mu­ham­med aley­his­se­lâ­ma pey­gam­ber­lik Pa­zar­te­si gü­nü bil­di­ril­di. Ev­ve­lâ haz­ret-i Ebû Be­kir îmâ­n et­ti. İkin­ci ola­rak Sa­lı gü­nü haz­ret-i Ali îmâ­n et­ti. 10 ve­ya 7 ya­şın­da idi. İmâm-ı Ali “ra­dı­yal­la­hü anh” öm­rün­de hiç pu­ta tap­ma­dı. Al­la­hü te­âlâ onu pu­ta tap­mak­tan sak­la­dı. Hat­tâ bir ri­vâ­yet­te Hazret-i Ali bu­yur­du­lar ki: 
“An­ne­min kar­nın­da i­ken, ki­li­se­ye va­rıp, pu­ta tap­mak is­te­di­ğin­de, Al­la­hü te­âlâ haz­ret­le­ri­nin inâ­ye­ti ile, an­ne­min yü­re­ği ağ­rı­ma­ya baş­la­yıp, o ka­dar ız­dı­rap ver­irmi­ş ki, pu­ta tap­mak is­te­di­ği­ni unu­tup, evi­ne geri dön­müş.”
Hazret-i Ali, Peygamber efendimizin “sal­lal­la­hü aley­hi ve sel­lem” hu­zuru şe­rîf­le­rin­de ye­tiş­miş­tir. Hazret-i Ali’nin şan­la­rı çok yük­sek idi. Bir­çok adı var­dır. Bun­lardan bâzıları şunlardır:
Ebûl-Ha­sen,
Ebûl-Hü­se­yin,
Hay­dâr [as­lan],
Ker­râr [düş­ma­na tek­rar tek­rar ham­le eden], 
Emîr-ül nakl,
Ebû el Rey­hâ­neyn,
Ese­dul­lah
Ebû Tü­râb [Top­ra­ğın ba­ba­sı]dır.
Lâ­kin ken­di­le­ri Ebû Tü­râb adın­ı çok se­ver­ler­di. Zî­râ onu Fahr-i âlem efen­di­miz koy­muş­lar­dır.
Me­nâ­kıb-ı Çi­hâr Yâr-i Gü­zîn

GÜNÜN TARİHİ..............       HAZRET-İ ALİ’NİN VEFÂTI

Haz­ret-i Ali, Re­sû­lul­la­h efendimizin am­ca­sı Ebû Tâ­lib’in oğ­lu idi. İs­lâm halîfe­le­ri­nin ve Cen­net­le müj­de­le­nen 10 ki­şi­nin dör­dün­cü­sü­dür. Hic­ret­ten 23 yıl ön­ce Mek­ke’de doğ­du. 10 ya­şın­da îmân et­ti. Bü­tün sa­vaş­lar­da kah­ra­man­lık­lar gös­ter­di. Yal­nız Uhud Sa­va­şı’nda, 16 ye­rin­den ya­ra­lan­dı. Hic­rî 35 yı­lı­nda halîfe ol­du. 40. yı­lın Ra­ma­zan ayı­nın 17. Cuma gü­nü sa­bah na­ma­zı­na gi­der­ken, Ab­dür­rah­mân ib­ni Mül­cem is­min­de bir hâ­ri­cî ta­ra­fın­dan kı­lıç­la al­nı­na vu­ru­la­rak şe­hit edil­di. (24 Ocak 660) Kab­ri, Kû­fe’de yani Ne­cef de­ni­len yer­de­dir. Pey­gam­ber aley­his­se­lâmın da­ma­dı­dır. Ehl-i Bey­tin de bi­rin­ci­si­dir. Buğ­day be­niz­li, uzun ger­dan­lı, gü­ler ­yüz­lü, iri ve si­yah göz­lü, ge­niş gö­ğüs­lü, iri ya­pı­lı ve sa­ka­lı sık idi. 



Erkek : Mumin- Kız : Mümine  - Yemek : Düğün çorbası, Türlü, Fırında makarna.



Featured Image 01