Untitled Document

SOHBET - TEFSİR Mİ FIKIH KİTABI MI OKUMALI

SUÂL: Berîka kitabında, (Tefsirlere göre değil, fıkıh kitaplarına göre amel etmemiz emredildi.) deniyor. Tefsir, Allahın kitabı sayılır, fıkıh ise âlimlerin kitabıdır. Niye âlimlerin kitabı, Resu-lullahın hadislerine ve Allahın kitabına tercih ediliyor?

CEVAP: Hayır, asla öyle bir tercih yapılmıyor. Tefsir için de, (Allahın kitabıdır.) demek yanlıştır. O da müfessirlerin kendi anladıklarıdır. Doğru anladıkları da olur, yanlış anladıkları da olur O, tefsir veya tercüme edenin kendi anladığıdır. Kur’ân-ı kerîmi yanlış anlayan da çok oluyor. Meselâ; namaz vakitleri için, 3, 6, hatta 7 vakittir diyenler olmuştur. Ama Peygamber efendimiz; (Beş vakittir.) di-yor ve ömür boyu da beş vakit kılmıştır. Onun için mealleri, tefsirleri, bizzat Allahın sözü olarak kabul etmek çok yanlış olur. Tefsirden ve hadislerden dört hak mezhep çıktığı gibi, 72 sapık mezhep de çıkmıştır. 72 sapık fırkanın li-derleri, âlim oldukları hâlde, tefsirleri yanlış anladıkları için sapıttılar.

Biz kendimiz tefsirden bir şey öğrenmeye kalkarsak, hangi bâtıl yola gireceğimiz, hangi uçuruma yuvarlanacağımız belli olmaz. Fıkıh bilgisi de tefsirden ve hadis-i şerîflerden çıka-rılmıştır. Ehl-i sünnet âlimlerinin bu iki kaynaktan çıkardıkları fıkıh ilmine uyarsak, yine Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîfe uymuş oluruz.

M. Ali Demirbaş 15.05.2014 TÜRKİYE GAZETESİ

FIKRA - GİT BAK

Yaşlı bir adam vefât eder. Cenaze namazından sonra hoca vefât eden kimseyi tanıtmak için konuşmaya başlar: “Bu mevta, çok dürüst, çok cömert, iyi bir aile reisi, mükemmel bir eş, ailesini çok seven bir baba, her-kese örnek bir ihtiyardı... Bu övme işi devam eder-ken gözü yaşlı anne, çocuklarından birisini yanına çağırıp der ki: - Bir gidip bakın bakayım, oradaki babanız mı? Yoksa biz yanlış bir cenazeye mi geldik?



Erkek : Hasan - Kız : Maide  - Yemek : Erişte çorbası, Fırında tavuk, Güllaç

Featured Image 01